Televizyon Kutularındaki Darbe Emniyet Sistemi Nasıl İşler?

A Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,295
51
Dostlar Merhaba;

Şu Konu Başlığındaki yaşanan soruna istinaden sevgili M metinoz92 ile sohbetimiz neticesi bu konu başlığını açmaya gerek gördüm. Baştan uyarmakisterim ki aşağıda sizlere aktaracağım bilgiler aslında son kullanıcıya teslim edilen/edilecek olan ürünler ile ilgili değil. Yalnız dlaylı yoldan tüketiciyi de ilgilendirdiği için bu işleyişi bilmenizde fayda var zira art niyetli yaklaşımların önüne geçebilirsiniz bu bilgiler sayesinde.

Lojistik sürecindeki karpuz taşır gibi tv taşıma mantığı yüzünden hasar gören ürünler ve zarar eden firmalar/kişiler nedneiyle Vestel firması uzun zaman evvel bir çalışma başlatmıştı. (Sanırım başlangıç 2020 2021 gibiydi) Aylar önce farklı bir firmanın müdürü bir dostumuz wp den bana sohbet amaçlı ''Sizce mantıklı mı? sistemin güvenilirliği tartışılır'' vs şeklinde durumu iletip dokümanları yollamıştı benim de o vesile ile inceleme şansım olmuştu.

Kurum içi konu olması nedeniyle konuyu buraya taşımamıştım fakat doküman paylaşmayacak olsam da en azından sistemle ilgili sizleri elimden geldiğince yazarak bilgilendirmeye çalışacağım.

Bu uygulama ilerleyen zamanda firmaların prosedür değişikliğine gitmesi nedeniyle değişiklik gösterebilir şimdiden uyarayım.

O nedenle bu doğrultuda sizlere önce Vestel'den Capcanlı iletişim hattı aracılığı ile talep ettiğim bilgiyi ve aldığım cevapları aktarmak istiyorum.


v55.png



İlk sorduğum sorunun tam yazılı hali aşağıdadır.

Merhaba; Ben Adem Helvacı, kendim için değil, tüketiciler adına air konuda sosyal mecrada paylaşabilmek adına bilgiye ihtiyaç duyuyorum. Satın alımı düşünülen Vestel üretimi bir televizyon ile ilgili, bu televizyon kutusu üzerinde bulunan bir darbe emniyet sistemi uygulaması var. O darbe emniyet aparatı kırmızı olursa ürünün hasarlı olduğu görüşü ile tutanak tutturma veya koliyi teslim almama durumları var buraya kadar normal fakat, İnternet satışlarında satıcı firmalar orijinal kutunun dışına patpat naylon veya farklı unsurlar sarıp yolluyorlar ve o etiket görünmüyor. Patpat naylonu tüketiciler açsa ''siz açmışsınız sorumluluk sizin'' diyor satıcılar, açmasa etiketi göremiyor ve ''Darbe etiketi kırmızı, neden teslim aldınız, tutanak tutturmadınız'' riski var. Özetle, dışı farklı ambalajla sarılı bir televizyonun teslim alım sürecinde bu ambalajı tüketicilerin açması mı lazım yoksa açmaması mı? Bilgi verirseniz çok mutlu olurum. İyi çalışmalar diliyorum.

Şimdi dostlar duruma göre bakacak olursak Vestel üretimi bir tv satın aldığınızda bu tv nin kutusu üzerinde şu görselde gördüğünüz şekilde bir güvenlik uygulaması olacak.

Bu görseller için M metinoz92 dostumuza teşekkür ederim.

m11bd038cd9a54cf18.jpg
m263c16ed3e00634f5.jpg


Bu görsellerde gördüğünüz üzere bu etiketlerden birisi hasarlı diğeri hasarsız. Hasarlı olanı zaten M metinoz92 dostumuza ait, hasarsız olanın görselini ise farklı bir platformdan almış.

Sorunumuz ise şu; TV üreticileri tv lerin güvenlik testleri doğrultusunda ürünlerin içerisine strafor köpük ile güvenli şekilde taşınmalarını sağlıyor olsalar da, Darılıp gücenmesinler lakin kargo şirketi çalışanları bu tv leri sanki evlerine başlarına yıkmış gibi bir nefretle taşıdıkları için o köpüklerin bu ürünleri koruması mümkün olamıyor.

Şirketler ve Ülkemiz bu hasarlı ürünlerden kimsenin aklına hayaline gelmeyecek ölçüde MİLLİ SERVET yönünden zarara uğruyor olsa da taşıma şirketleri bunu zerre kadar umursanmıyor bunun nedenleri ayrı bir tartışma konusu.

Dolayısı ile Aklı Başında şirketler gerek yaptıkları anlaşmalar ve gerekse aldıkları kendi önlemleri ile bu kargo şirketlerine, ''Ben seninle yaptığım sözleşme gereği bu güvenlik yöntemlerinin de etkisi ile kendimi sağlama alıyorum, sen şimdi istersen bu tv nin üstünden buldozer geçir o artık senin sorunun'' demeye çalışmış. ''Diyebilmiş mi?'' kısmı tartışmaya açık.

Yalnız uygulamada karşılaşılan sorunlar var mesela sevgili M metinoz92 dostumuzda olduğu gibi satıcılar bu tv kutularını ekstra güvenlik önlemi olsun diye patpat naylona sarıp yolluyor. Bu da tv nin orijinal ambalajı üzerindeki güvenlik bantının görülmesine engel teşkil ediyor.

Bu ambalajı tüketici kendisi açarsa SATICI FİRMA (Üretici demiyorum) ''Açmışsın gardaş baaa ne'' diye sorumluluk üstlenmiyorken, öte yandan ''Kardeşim güvenlik etiketi koyduk ona bile bakmamaışsın o nednele sorumluluk senin'' der mi acaba üretici diye tereddüt ettiğimiz için VESTEL ile irtibat kurup bu soruyu sorma gereği duydum.

İşte size örnek bir sevk şekli.

m3.jpg


Şimdi dostlar gelelim o zaman uygulamanın Prosedürel kısmına.

Firma diyor ki;

Darbe etiketi, Vestel televizyon kutularının sevkiyatları sırasında aşırı sarsıntı, düşme veya darbe alıp almadığını belirten ve görsel bir uyarıcı görevi gören bir etikettir.
Bu etiket, Vestel televizyon kutularının tüm sevkiyat süreçlerinde iş ortaklarımız için ürünlere ekstra hassasiyet göstermesi konusunda görsel bir uyarıcı niteliği de taşımaktadır.
Darbe etiketi, potansiyel olarak hasar görmüş Vestel televizyonlarını belirlemek, hasarları ve hasar maliyetlerini azaltmak amacıyla uygulanacak olan yeni bir prosedürdür.

Peki Buna Neden İhtiyaç Duyuldu?

Hasarın nerede olduğunu tespit etmek ve iyileştirme yapmak
Hasar sürecini kontrol altına almak
Hasarlanan ürünün yerine tekrar sevki ortadan kaldırmak ve müşteri memnuniyetini sağlamak
Hasarlayan birime fatura etmek
Tüm noktalarda hassasiyeti arttırmak


Bu Etiketler Neden ve Nasıl Renk Değiştiriyor?

Televizyonların yatay olarak istiflenmesi
Televizyonların araca yatay olarak istiflenmesi
Televizyonların istifin 2. katından ya da daha yüksekten düşmesi
Televizyonların ön veya arka tarafa düşmesi

Etiketlerde Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Tabandan 20 cm’in üstünde bir düşüşte etiket panel kırığı olabileceği için etiket renk değiştirecektir.
Zeminden öne doğru düşüşte etiket renk değiştirmeyecektir.
Zeminden arkaya doğru düşüşte etiket renk değiştirmeyecektir.
Zeminden sağa doğru 20 cm’in üstünde bir düşüşte etiket renk değiştirecektir.
Zeminden sola doğru 20 cm’in üstünde bir düşüşte etiket renk değiştirecektir.

Süreç Nasıl İlerler?

Diyelim ki bir tv ürünü Zincir Mağaza- bayi veya X başka bir noktaya sevk edildi. Ürün teslimatı esnasında KIRMIZI etiketli bir ürün tespit edilirse muhatap ürünü teslim almıyor, iadesini yapıyor, fabrika ürün kontrolünü sağlıyor ve etiket uyarı vermiş ancak neyse ki ürün zarar görmemiş ise ürün güvenlik kontrolleri sonrası yeniden etğiketlenir ve masraflar lojistik firmasına yansıtılır. Eğer kontrolde ürün hasarlı çıktı ise o zaman hasar miktarına göre faturalama komple Nakliye firmasına yapılır.

Bu bilgiler ışığında o halde biz sevgili M metinoz92 dostumuzun konusunu şöyle ele alabiliriz.

Bu ürün aslında kırmızı uyarılı olduğu bilinmesine rağmen üzerine patpat naylon sarılıp paketlenip yollandı
Bu ürün satıcı tarafından özenle paketlendi güvenlik tedbirleri alındı fakat patpat naylon sonrası taşıyıcı firma tarafından zarar verildi.

O halde sürece dahil edilmesi gereken yeni tedbirler olabilir. Mesela A noktası bu güvenlik etiketini BEYAZ yani hasarsız olarak yolladı, B noktası da BEYAZ yani hasarsız olarak teslim aldı ise bunu görsel ile kayıt altına almalı. B noktası C noktasına ürünü sevk ederken paketleme öncesi veya teslimat öncesi etiketin BEYAZ olduğuna dair görsel kayıt alıp teslimatı yapmalı. C noktası son kullanıcı olan tüketiciye yani D noktasına ürünü satıp sevk amaçlı teslim ettiğinde süreç aynı şekilde ilerlemeli ve D noktası ürünü teslim aldığında YETKİLİ SERVİS tarafından ürün montajı yapılmak istendiğinde güvenlik bantı/etiketi artık her ne ise eğer KIRMIZI ise kutuyu açmadan hemen görsel kayıt alınmalı, kutu açılmalı, ürün salamsa ok ancak hasarlıysa siz şimdi bana cevağ verin lütfen. İHALE KİMDE?

Elbette ki C noktasından D noktasına ürünü taşıyan firmada. O halde bu firma bütün zararı tazmin edip kendi iç soruşturmasını başlatacak orası artık onların sorunu.

X firması C ve D noktaları arasında taşısın diye bu televizyonu 35XY1234 Plakalı arabaya teslim ettiğini tespit edecek ve o tv nin kırılmasına hangi personelin görev ihmali varsa hiiiiiiiç kusura bakmasın, kimse de bana darılıp gücenmesin, paşa paşa kim kırdıysa onun bedelini ödeyecek ki bir dahaki sefere 65'' tv yi yan yatırıp üstüne Zrendkoldan satın alınan Cam sehpayı koymayacak. (Biliyorsunuz Yurtiçi kargo bana test amaçlı gönderilen 65'' televizyonu yan taşımış ve üstüne başka paketler yerleştirmişti)


Özetle dostlar;

Nasılsa arada kaynar gider mantığı ile mal talıyan firmalara karşı en azından bir önlemalmaya çalışan VESTEL markasını ben kutluyorum. Siz ne düşünürsünüz bilemem lakin hiç olmazsa birşeyler yapmaya çalışıyorlar. Öyle vaya böyle bence ciddi bir caydırıcılığı d aolacaktıor ancak sistemin geliştirilmesi gerekir.

Ayrıca her ne kadar bu uygulama kurum içi veya kurumlar arası olarak başlamış olsa da bence vestel yetkilileri bu sürece Son Kullanıcıyı da dahil etmeliler.

Vestel Capcanlı Destek hattından sevgili Hilal Hanım'a bekletmeden, ihtiyacım olan bilgiyi paylaşmış olması nedeniyle ayrıca teşekkür ediyorum.

Ben bu tarz görüşmelerde kimseyi zor durumda bırakmamak adına ancak ihtiyacımız olan bilgiyi de alabilecek şekilde notlarımı önceden yazıp hemen C/P yapıyorum ekrana.

Hilal Hanım'ın paylaştığı bilgi doğrultusunda anlıyoruz ki eğer sizin için ciddi risk içeren bir durumolduğunu düşünüyorsanız ürünü kendiniz açmayın. Yetkili servislerin ürün montajları konusunda öyle veya böyle bir güvenlik sibopu görevi üstlendiğini de unutmamak lazım.

Tabi geçmişte servislerin işi bilmemelerinden kaynaklanan tüketici mağduriyetleri de olmadı değil. Servisin kendisi bile açmakta sakınca görmediği bir TOSHIBA tv nin paneli kırık çıkması nedeniyle ''KUTU HASARLI'' diye rapor tutup gittiği ve benim bölgemde olması nedeniyle bana gelen resmi şikayet dosyası buna basit bir örnektir.

Bu dosyada teknik görüş belirtirken sorduğum çok basit bir soru vardı ''Madem kutunun hasarlı olduğu görünüyordu o halde servis neden açmış?''

Kutunun görselleri de vardı, heyet olarak görselleri tek tek inceledik, heyetteki tüm arkadaşlara sordum ''Bu kutu size gelse teslim alırmıydınız?'' hepsi ''Alırdık'' dediler zira hakikaten kutuda hasar yoktu. Bunun konusunu forumda yine işlemiştik biliyorsunuz.

Umuyorum ki tüketic mağduriyetlerinin önüne geçebilecek ve suç kiminse cezasını paşa paşa kendisi çekeceği buna benzer ek güvenlik önlemleri tüm firmalar tarafından alınır.

Mesela Dünya Devi denen SONY neden bu uygulamayı kullanmıyor çok merak ettim.

Hani şu İnternet satışı olan MURAT ELEKTRONİK satışı olup hasarlı çıkan ve kimsenin sorumluluk üstlenmediği gibi olan SONY.

Böyle bir etiket sistemi olsa o vatandaşı da üzemeyecekti kimse mesela.

Ne diyelim? Teşekkürler Vestel..
 
M Çevrimdışı

metinoz92

Aktif Üye
31 Mar 2019
69
31
Emeğinize sağlık Adem Bey bilgilendirmeniz ve desteğiniz için teşekkür ediyorum.
 
T Çevrimdışı

TNTBT

Yeni Üye
28 Eyl 2020
35
43
Darbe bilgilendirme sistemi güzel.Fakat kutu üzerinde bu konu hakkında Türkçe bilgilendirmesi yok.Darbe bilgilendirme sistemin yanına " kırmızıya döndüyse ürünü teslim almayınız" gibi bir uyarı etiketi yapıştırılması gerekir bence..
 
Reset Çevrimdışı

Reset

Aktif Üye
20 Nis 2022
69
48
İzniniz olursa bir kaç şey de ben eklemek isterim. Bu güzel bilgilendirme için Adem beye de ayrıca teşekkür ederim, keşke bir şey satın almadan önce araştırsak da başımıza gelmeden önce bilgi sahibi olsak. Böylece zarara hiç uğramasak.. Kutu hasarlı olmasa da üzerindeki bu darbe gösteren şey renk değiştirmişse kutuyu teslim almayın, veya bilmeden aldınız madem servis çağırın ama rapor tutturup kurulum yaptırmayın gibi. Bunu bilerek maddi zararı önleyici bir tutum takınmak var, bir de başına geldikten sonra tırım tırım çözüm aramak var... Teşekkürler...

Benim kargo firmalarıyla yaşadığım sorunlardan bir kaç bilgi paylaşmak isterim, bu konuda gerçekten dertliyim.
İnternet alışverişi henüz bu kadar patlama yapmamışken, bundan 10 sene kadar önce TR'nin en büyük akvaryum sitesine üyeydim ve çok güzel kurulumlar yapardım. Çeşitli etkinlikler düzenleyip yardımlaşır, bizzat görüşüp grup olarak veya bireysel buluşur sürekli iletişim halinde olurduk. Bir gün Farklı bir şehirdeki arkadaşıma kargo ile bir canlı göndermek istedim. Yasak tabii ki biliyorsunuz. Kargo ile sıvı şeyler taşınmaz. Fakat yoğurt taşınır mı? Peki boya taşınır mı duvar boyası? Ona da geleceğiz. Ben bir yoğurt kovasına suyu doldurdum. İçine de bir kaç tane canlı koydum. Bu canlılar salyangoz ve bir tür anemon dediğimiz mercan. Yani balık değil. Bu arada akvaryumcularda gördüğünüz o tropikal balıklar yüzlerde dolarlık Tang balıkları, Harlequinn Shrimp'ler, hepimizin bildiği Palyaço balıkları Pendik sahilinden kepçeyle yakalanmıyor. Fiji'den, Endonezya'dan, Afrika'dan Avustralya'dan, Kıtalar arası yollardan kargo ile geliyor. Benim gönderdiğim salyangozlar ne oldu biliyor musunuz? Bir gün kargo şirketi beni aradı ve abi iaden var gel al dediler. Bir gittim baktım ki kutu paramparça. Yoğurt kovası kırılmış. Kovanın içindeki su akmış, haliyle canlılar da ölmüş.

Bir gün büyük bir şirketin ana dağıtım merkezine gittim bir iade için. Vallahi denk geldi, merkeze ürün dolu bir kamyon geldi. Kamyon rampaya yanaştı. Rampanın ucuna yanaşan kamyondaki ürünler bir yürüyen bant ile şirketin deposuna dağıtılıyor. L şeklinde bir yürüyen bant, büyük depoyu yarısına kadar dolaşıyor. Etrafında da abartmıyorum 40-50 kadar çalışan vardı. Rampadan hızlıca gelen ürünü bu 40-50 kişi alıp kendi bölgesine atıyor. Kamyondaki yük boşalıyor ve ürünler de dağıtılacak olan belli bölgelerin sahiplerine ulaşmış oluyor. Sistem güzel fakat işleyişi şöyle; Kamyon içindeki ürünleri 2-3 kişi alıp alıp yürüyen banta atıyor, bant etrafındaki çalışanlar kendi bölgesine ait ürün geldikçe kutuyu alıp arkasındaki bölgeye atıyor. Bant ile bölge ürünleri arasında 5-6 metre mesafe var doğal olarak. İşler o kadar hızlı ilerliyor ki ben bant üzerinden alınan Singer marka elektrikli dikiş makinasının 5-6 metre uzaktaki yerine fırlatıldığına bizzat şahit oldum. Orada işler öyle yürüyor ki, banta gelen ürün insan gibi elinle alıp götürüp dağıtım yerine koyulur diyorsunuz değil mi? Öyle olmuyor o iş. Bantta ürün mü geldi alıyorsun eline, arkanı dönüp atıyorsun yerine. Küçükmüş büyükmüş, elektronikmiş halıymış boyaymış kimsenin umurunda değil çünkü bakılmıyor. Orası dağıtım ana merkezi. Ürünü banttan alıp da dağıtım yerine bırakmak yok. Şimdi bir düşünün, 40-50 kişi banttan ürün alıp arkasına atıyor. Görüntü şu; yüzlerce ürün aynı anda havada, herkes bir şeyler alıp bir yerlere fırlatıyor. Koskoca dev gibi kamyon 5 dakika içinde boşaldı. Ama hayat boyu unutamayacağım bir görüntü aklıma kazındı. Ürünler kamyondan alınıp yerine koyulmuyor. ürünler kamyondan alınıp yerine fırlatılıyor. Havalarda uçuşan yüzlerde irili ufaklı kutu.

Bir başka örnek de geçtiğimiz aylarda yaşadığım özel bir kargo şirketinin ve satan firmanın halt yemesi gene. Demonte bir mobilya sipariş ettim, hem eksik hem de bazı parçaların kenarları vuruk geldi. Bunlar vuruk diye firmaya telefon açtım vuruk parçaların yenisini gönderdiler. Gelen parçalardan da bir kısmı vuruk geldi. Bir daha telefon bir daha yenisi geldi. Arada eksik parçalar tamamlandı, vuruklar, eksikler kırıklar derken firma da ben de pes ettik ve ne oldu biliyor musunuz. Aynı mobilya için 4 kere kargo geldi, hala hasarlı ürünler var elimde ve hem firma hem ben vaz geçtik artık diretmeyeceğiz. Özellikle suntaların etrafını patpat ile çevirttim, özellikle ekstra korumalar istedim. Sonuç ne biliyor musunuz Mobilya gibi büyük şeyleri kucaklayıp sivri köşesini küt diye yere vurarak bırakıyorlar. Haliyle mobilyaları istediğin kadar koru sivri köşeler ezik ve kaplaması kalkık vaziyette geliyor.

Şimdi gelelim boya konusuna.
İnternette boya satılıyor mu? Evet.
Yoğurt ? Evet.
Zeytinyağı? Evet.
Sıvı şeyler satılabiliyor ve firmalar da bunları taşıyor mu ?
Evet.

Ben 15 litre boya aldım. Boya bir torbaya sarılmış, oradan da bir karton kutuya koyulmuş. Bana geldiğinde kova kırılmış, kutu yırtılmış, boya torbaya akmış, vaziyetteydi. Boyanın herhalde 3-4 kilosu torbaya akmış, elimle boyayı avuçlayıp avuçlayıp kovaya geri koydum. Videosunu çektim firmaya gönderdim.
Adam iyi niyetli çıktı da zararı tazmin etti.

Zeytinyağı aldım bir firmadan. Özellikle de sordum kargo firmasıyla anlaşmamız var özenle taşıyacaklar buna göre şerhlerimiz var dedi. Yağ bana nasıl geldi biliyor musunuz? hani var ya o 5 litrelik teneke kutular. Normalde onlar dikdörtgendir değil mi? Bana silindire dönmüş bir teneke geldi. O kadar ezilmiş ki ben yağı açsam foşşş diye taşacak. Her tarafından ezilmiş içerde baskı oluşmuş. tenekeyi nasıl açarsan aç içerdeki basınç yüzünden o yağ taşacak. Çektim fotoğrafını hem kargo firmasına hem satıcı firmaya gönderdim. Hepsi şaşırdı afalladı. Firma kargo ile anlaşmasını fesh etti. Ama ben ne olacağım ? Ürün ne olacak ? Haliyle bir büyük kovanın içinde açtım, yağın bir kısmı ziyan oldu gitti.

Devir artık internetten alışveriş devri. Kargo firmalarının yükü yüzlerce kat arttı. Anlayabiliyorum, yoğun çalışıyorlar, belki iş çok ve ücretleri de az. Ama adamlar çok çalışıyor ya yazık valla diye düşünüp alışveriş yapmamamızı mı istiyorlar? Yazık ya adamlar bütün gün mal taşıyor canları çıktı heriflerin diye üzülüp kucağımıza alıp sarılıp sevelim mi kargo çalışanlarını? Yapsana kardeşim işini düzgün. Maaşın mı yetmiyor işini mi sevmiyorsun yapma o zaman o işi. Bİlmiyorum zam iste boykot et sendika kur ne yaparsan yap bana ne. O senin derdin. Bana ürünümü sağlam olarak ulaştırmak zorundasın. Ben kargo parasını ucu yırtık veya hasarlı olarak mı ödüyorum da sen benim ürünümü ucu kırık ve hasarlı olarak bana getiriyorsun?

Bu kadar şeyden sonra şunu tecrübe ettim, reklamını yapmayacağım ama bir web sitesi var. Dünyaca ünlü bir site, bizde de satış yapıyor tabii. Adamlar kendi kurye araçlarıyla ürünleri dağıtıyor. Var ya ister 1 tane kalem olsun istersen koskoca koliler olsun. abi kutuda veya üründe hasar olmasını bırak, zerre toz yok üzerinde. O kadar özenli çalışıyorlar. Ve artık sadece oradan sipariş veriyorum. Farklı bir kargo ile de dağıtımı yapılacak bir ürün alacaksam, bütün bu riskleri göz önünde bulundurup siparişimi ya ona göre veriyorum, ya da hard disk gibi bir ürün lazım olduğunda asla ama asla kargo ile gelecek şekilde almıyor bizzat gidip yerinden teslim alıyorum.
 
Son düzenleme:
By_Trol Çevrimdışı

By_Trol 

Administrator
24 Ağu 2019
13,504
Darbe bilgilendirme sistemi güzel.Fakat kutu üzerinde bu konu hakkında Türkçe bilgilendirmesi yok.Darbe bilgilendirme sistemin yanına " kırmızıya döndüyse ürünü teslim almayınız" gibi bir uyarı etiketi yapıştırılması gerekir bence..
Kutunun her tarafı sağlam kapakları tek bant ile bantlı darbe etiketi kırmızı teslim alın fakat kutuyu servis açsın darbe varsa tutanak tutar iadeniz veya değişim hakkınız kolaylaşır.
Kutu hasarlı kapaklara bant üstüne bant yapıştırılmış darbe etiketi rengi kırmızı teslim almayın.
 
T Çevrimdışı

TNTBT

Yeni Üye
28 Eyl 2020
35
43
Kutunun her tarafı sağlam kapakları tek bant ile bantlı darbe etiketi kırmızı teslim alın fakat kutuyu servis açsın darbe varsa tutanak tutar iadeniz veya değişim hakkınız kolaylaşır.
Kutu hasarlı kapaklara bant üstüne bant yapıştırılmış darbe etiketi rengi kırmızı teslim almayın.
Darbe bilgilendirme sistemini birçok kullanıcı ne olduğunu bile bilmiyordur.Çünkü etiket İngilizce.Turkce etiket koyulsa müşteri onun ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilir.O nedenle Türkçe etiket gereklim
 
DOSS BLACK Çevrimdışı

DOSS BLACK 

Aktif Üye
20 Eki 2022
66
Hocam etiket güzel düşünülmüş fakat kargo şirketleri bence bu tip kırılabilir özel ürünler için başka bir taşıma sistemi veya bunlar için ayrı bir araç ve eğitimli personel ile taşınmalı olduğunu düşünüyorum. Bunların hepsi maliyet olduğu için kargo firması yapar mı bilemem, ayrıca etiket neden Türkçe değil oda ayrı bi olay.
 
meebbe Çevrimdışı

meebbe 

Süper Üye
25 Şub 2018
2,426
32
Bilgilendirme için teşekkürler Adem abi açıkcası ilk defa görüyorum ilginç geldi. sanrsam mantığı içeriğindeki kimyasal belirlenmiş bir titreşime darbaye bağlı olarak karışıp renk değiştiriyor ama ben bunu pek tüketici dostu bulmadım.Bilgilendirme ve standartlaşma lazım.Yani vestel sorumluluğu biraz üstünden atmak için uygulamış gibi geldi.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri