Sınıf ayrımı neden yapılıyor?

Malum kişilerin neden bu kadar ar*p sevici olduklarını anlayamıyorum. Ev sahibi olan biziz ama misafirler bizden daha fazla hakka sahip. Sesimizi çıkardığmız zaman hemen "onlar din kardeşimiz" kartını oynuyorlar.
Olay sadece operatör bazlı değil, devlet bunlara kişi başı 1000 lira kadar para ödüyor. Üst katta suriyeli kiracılar vardı. Her ay devlet yardım ediyor demişti. Bir de palazlanıp , yer satmıyoruz diye bizi ırkçılıkla suçlamışlardı. Artık üzülmüyorum. Gittiği yere kadar gitsin , inceldiği yerden de kopsun. Kendi ülkesine faydası olmayanın başka ülkelere ne gibi bir faydası dokunur. Sabahtan akşama kadar sahil kenarında nargile üfürüyorlar. Gelen turist sayısı zaten düşük , bunlar yüzünden gelecek olanlar da geri dönüyor. Plajda bikinili mayolu kadın görünce dişisini etkilemeye çalışan orangutan gibi davranışlar sergiliyorlar. Belki bu betimlemelerim yüzünden uyarı ya da ceza alıcam ama yazabileceğim en kibar tasvirler bunlardan ibaret.

Suriyelileri kendi milletimden insanlık olarak ayırmıyorum hatta üzülüyorum vatanları emperyalizm tarafından işgal edildi. Lakin iktidar artık öyle bir hale getirdi ki bu durumu zorla düşman edecekler bizi.
Ya tamam hadi kalıyorlar misafir ediyoruz falan ama bari biz 2. Sınıf muamelesi görmeyelim. Türk telekom nasıl olurda yabancıya bizden daha ucuza paket sunar ya. Hastane bedava, İlaç alıyorlar biz sgk primi ödeyip %20 fark ödüyoruz adamlar prim ödemedikleri halde %20 yi bile ödemiyorlar komple devlet karşılıyor. Doğum bedava bir de 1 tanesi ortalama 5.3 doğum yapıyor. Hastanede doğum servislerinde türk gebeden çok yabancı var.
Allah sonumuzu hayretsin

Ben mültecileri (ister Almanya'daki Türk olsun, ister Türkiye'deki Suriyeli olsun) ikiye ayırırım.
1. Bulunduğu ortama uyum sağlamaya çalışanlar
2. Bulunduğu ortamı kendine göre şekillendirmeye çalışanlar.

Birinci grupla pek sorun çıkmaz. Uyum sürecinde o ortamın yapısını öğrenme sürecinde olan sorunlardır genellikle ve mülteci kendini ona göre şekillendirmeye çalışıyordur zaten. Bu tip kimseler zaten bulundukları ortamdan mutlu olmadığı veya daha iyi olduğu için göç etmişlerdir ve bunun korunması gerektiğinin bilincindedir.
İkinci grup ise gittiği yeri geldiği yere çevirmeye çalışanlardır. Bunlardan şahsen hiç haz etmem. Madem geldiğin yer bu kadar iyiydi ne diye geldin.

Ancak burada şöyle bir durum da var. Belli sektörlerde turistlere kanunen ayrıcalık tanınıyor. Mesela turizmde turist başına teşvik alınıyor. Yani otel işletmecisi için 1 Türk'ün maliyeti, bir turistten daha fazla. Benzer durum burada da olabilir.

aeronics' Alıntı:

Ben mültecileri (ister Almanya'daki Türk olsun, ister Türkiye'deki Suriyeli olsun) ikiye ayırırım.
1. Bulunduğu ortama uyum sağlamaya çalışanlar
2. Bulunduğu ortamı kendine göre şekillendirmeye çalışanlar.

Birinci grupla pek sorun çıkmaz. Uyum sürecinde o ortamın yapısını öğrenme sürecinde olan sorunlardır genellikle ve mülteci kendini ona göre şekillendirmeye çalışıyordur zaten. Bu tip kimseler zaten bulundukları ortamdan mutlu olmadığı veya daha iyi olduğu için göç etmişlerdir ve bunun korunması gerektiğinin bilincindedir.
İkinci grup ise gittiği yeri geldiği yere çevirmeye çalışanlardır. Bunlardan şahsen hiç haz etmem. Madem geldiğin yer bu kadar iyiydi ne diye geldin.

Ancak burada şöyle bir durum da var. Belli sektörlerde turistlere kanunen ayrıcalık tanınıyor. Mesela turizmde turist başına teşvik alınıyor. Yani otel işletmecisi için 1 Türk'ün maliyeti, bir turistten daha fazla. Benzer durum burada da olabilir.

Genişletmek için tıkla ...

Hocam bizde herşeyin rakamları ile canlarının istediği gibi oynayan bir yönetim olduğu için SIĞINMACI olan bu kişilerin sistemden TURİST olarak yararlanabilmeleri adına da gerekli tüm ÖNLEMLER(!) alınmıştır ondan eminiz.

Benim bu mülteci konusuna bakışım size ilginç ve ırkçı gelebilir lakin ben MAZLUM ve MASUM olanları ayırıp geri kalan vatan haini korkak sapıkların derhal ve derhal sınırdışı edilmesi görüşündeyim hem de 1950 lerde Türkiyeye iltica etmiş Suriyeli bir Ananın evladı olarak.

Benim rahmetli annem tam bir Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı, Fenerbahçe aşığı, F1 yarışlarındaki pol pozisyonlarına kadar bilen, Fenerbahçenin sadece futbol değil Basketbol ve Voleybol takımlarını size kim kimdir diye ezbere sayabilen, Yasin suresini ezbere bilmek dahil Kuranı Kerimi 4 kere okumuş TÜRK EVLADI TÜRK bir kadındı.

Şimdi ben bu kadını bugün vatanı için çarpışmak yerine gelip bizim plajlarda bizim kızlarımızı jöleli saçları ile kesen, sokak kavgalarında karşısındakinin kafasını kesen sapık zihniyet ile bir mi tutayım?

İşte sizin o maddelerde olduğu gibi gerçekten sulümden kaçanların baş göz üstünde yeri olmalı ancak düzgün bir Devlet politikası dahilinde olmalı.

Rahmetli annemin babası yani Dedem Nusaybin eski Belediye başkanıymış, 60 ihtilalinde içeri atmışlar, içeride veremden ölmüş adam. Dayılarıma teyzelerime bakıyorum hepsi bu vatan için çalışan didinen askerliğini yapmış vergisini ödeyen insan evladı insanlar.

E bu gelenlere bakıyorsun abi kimse darılmasın ama bildiğin hayvan yahu bunların çoğu.

O yüzden ben bu Suriyeli afgan vs üzerinden duyar kasan kesime çok da iyi gözle bakamıyorum.

Biz Finlandiyaya gittiğimizde kapının önüne mangalı atıp ortalığı dumana boğup tavuk kanat çevirmek o Ülkenin toplum yapısına uymuyorsa yapmayacağız kardeşim.

Bu kişiler de bizim Ülkemize geldiklerinde yaptıkları hareketler bizim toplumumuza uymuyorsa ya yapmayacak, ya da DEFOLUP GİDECEK bunun başka bir açıklaması yok.

Şu lanet olası seçimler gelse geçse bitse de Ülkemizin gerçek gündemine tekrar geri dönebilsek keşke.

Sakar' Alıntı:

Malum kişilerin neden bu kadar ar*p sevici olduklarını anlayamıyorum. Ev sahibi olan biziz ama misafirler bizden daha fazla hakka sahip. Sesimizi çıkardığmız zaman hemen "onlar din kardeşimiz" kartını oynuyorlar.
Olay sadece operatör bazlı değil, devlet bunlara kişi başı 1000 lira kadar para ödüyor. Üst katta suriyeli kiracılar vardı. Her ay devlet yardım ediyor demişti. Bir de palazlanıp , yer satmıyoruz diye bizi ırkçılıkla suçlamışlardı. Artık üzülmüyorum. Gittiği yere kadar gitsin , inceldiği yerden de kopsun. Kendi ülkesine faydası olmayanın başka ülkelere ne gibi bir faydası dokunur. Sabahtan akşama kadar sahil kenarında nargile üfürüyorlar. Gelen turist sayısı zaten düşük , bunlar yüzünden gelecek olanlar da geri dönüyor. Plajda bikinili mayolu kadın görünce dişisini etkilemeye çalışan orangutan gibi davranışlar sergiliyorlar. Belki bu betimlemelerim yüzünden uyarı ya da ceza alıcam ama yazabileceğim en kibar tasvirler bunlardan ibaret.

Genişletmek için tıkla ...

Ben değilim kardeşim.
Ben bu şahıslarla Din kardeşi falan değilim zira artık Dindar birisi de değilim.
Yıllar evvel bıraktım ben o işleri.
Evet bir yaratıcı güç var, Allahın varlığına birliğine inanırım ancak bu sistemin bana dayattığı ŞEYİ hiçbir şekilde DİN olarak kabul etmiyorum.
Eskiden cemaat olan yerde şimdi politik militanların olduğu ortamda kimse bana dinden imandan bahsetmesin artık.
''Peygamberimiz yamalı hırka giyerdi'' diye tevekkül satanların milyonluk arabaya bindiği ortamda ben yehova şahidi olurum daha iyi.

Adem Helvacı' Alıntı:

Ben değilim kardeşim.
Ben bu şahıslarla Din kardeşi falan değilim zira artık Dindar birisi de değilim.
Yıllar evvel bıraktım ben o işleri.
Evet bir yaratıcı güç var, Allahın varlığına birliğine inanırım ancak bu sistemin bana dayattığı ŞEYİ hiçbir şekilde DİN olarak kabul etmiyorum.
Eskiden cemaat olan yerde şimdi politik militanların olduğu ortamda kimse bana dinden imandan bahsetmesin artık.
''Peygamberimiz yamalı hırka giyerdi'' diye tevekkül satanların milyonluk arabaya bindiği ortamda ben yehova şahidi olurum daha iyi.

Genişletmek için tıkla ...

Bir üstteki yazına da buna da aynen katılıyorum. Sanki benim düşüncelerimi yazmışsın değerli dostum. Diline sağlık...

İslamın adını kullanarak siyaset ticaret vs yapıp aslında Allahın lanetlediği şekilde hareket edenler yüzünden İslamı yaşamayarak neler kaybettiğimizi farkedemiyoruz. Emperyalizm kasıtlı olarak yapıyor bunu.
Keşke gerçekten müslüman oldukları için suriyelilerin din kardeşimiz diye alsalardı. Öyle olsaydı politikaları bugün bizi düşman noktasına getirmezdi.
Keşke gerçekten Allah için faiz düşmanlıkları olsaydı öyle olsaydı ülkeyi kredi batağına sokup ekonomiyi bu hale getirmezlerdi. Erbakan hoca gibi denk bütçe yapar ekonomiyi ayağa kaldırırlardı.
Keşke müslüman olup Sanayi Ticaret vb ile uğraşsalardı onun yerine Hırsız olup ceplerini doldurup ülkeyi betona gömdüler.
Ve tüm bu adiliklerini Laik düşmanlığı Peygamber Allah sözleri arkasına gizleyerek yaptılar ki uzun süre farkına varılmasın.
Tabi bunda inananlara saygı duymayan muhalefetinde suçu var. Muhalefet adam olsaydı bu şekilde iki kutup yaratıp bizi kullanamazlardı.

Elhamdulillah Müslümanım. Müslüman olduğum için haksızlığın zulmün sömürünün karşısındayım. İnşAllah Attığı her adımı samimi bir şekilde Allah için atan gönlünde peygamber sevgisi yatan biri Lider olur da Bu Vatan düze çıkar Şahlanır.
Fakat nasılsak öyle yönetiliriz. Millet böyle oldukça Lider de böyle olur maalesef

Allah'ın adını kullanarak zulüm edildi diye İslam değerini kaybetmez. İslam demek Hz.Muhammed sav. Demektir. Adalet demektir. Refah demektir. Bereket demektir.
Güçlü olan İnananlardır.
Şüphesiz müslüman olmayanlar Ziyandadır

Mehmet123' Alıntı:

Şüphesiz müslüman olmayanlar Ziyandadır

Genişletmek için tıkla ...

Bu dayatmadır.

''Şüphesiz Müslüman olmayan ziyandadır'' demek ''siz eğer Müslüman değilseniz zayi oldunuz'' demektir ki bunun kararını siz veremezsiniz.

Bu Ülkede toplumun çok büyük bir bölümü artık sarıklı sakallı cübbeli gördüğünde öfke ile kin ile antisempati ile, Din pazarlamacısı gözü ile, İktidar militanı şüphesi ile bakıyorsa bunun büyük sebebi de kısmen bu örtülü dayatmalardır.

Bitirmemiş olsam da Hem Kuran hem de İncili okumuş ve üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri farklı cümleler ile anlattıklarını bilen , buna ilaveten merakımdan ötürü Yehova Şahitlerini araştırmış birisi olarak size Bakara Sursi 256 ile cevap veririm ve orada açık şekilde DİNDE ZORLAMA YOKTUR diye belirtilmiştir.

Aynı ayet bizlere açıkça (Jargon tabir ile) ''Valla ben gerekeni söyledim, buna inanırsanız cennet, inanmaz ve putlara tapmaya devam ederseniz azap vardır gerisi sizin sorununuz'' demiş. Bu noktadan sonrası bizim sorunumuzdur o halde.

Amalı ve fakatlıu kurulan cümlelerde önceden yazdıklarınızın hiçbir anlamı kalmadığını hatırlatmak istiyorum. Konuya girizgahınızda eleştirileri dizeleyip arkasında AMA İSLAMİYUET dediğinizde bana göre önceki yazdıklarınızın bir anlamı kalmıyor ki bu kişisel fikrimdir yani ''Ben doğru söylüuyorum'' şeklinde algılanmasın lütfen.

Benim bir inancım var fakat bu inancın ne musevilik, ne hristiyanlık, ne putperestik ne de şu an bize Pazarlanan / Dayatılan islamiyet ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Ülkemizde insanlara yaşatılan şeyin de İslamiyet ile ilgisi yoktur ve Kutsal kitapları okuyan herkes bizim Ülkemizde yapılan ibadetin %50 çıkar, %30 şov, %20 de ''Ulan ya doğruysa'' döt korkusu ile yapıldığını gayet net şekilde anlar.

Menzil tarikatının şeyhi 2 milyon liralık arabaya biniyor, Diyanet işleri başkanı keza öyle. Vatandaş doğalgaz elektrik parasını ödeyemezken Diyanet İşleri Başkanı kendisine ayrı, eşine ayrı yalı köşk villa tahsil ettirip masraflarını Devlete ihale ediyor, Kendisi yetmezmiş gibi DİB eşine Devletin makam arabası tahsis edilip bir de şöför veriliyor emrine. Cübbeli Ahmet efendi ciplere binerken DİN SATAN onur yoksunu bazı tiplerin (Hani şu ramazanlarda ekranlarda ''peygamber çok fakirdi' diye ağlayan omurgasızlar) oteller zincirlerine Devlet kaymaklı yeni zincirler ekliyor ama Elhamdülillah hepimiz müslümanız öyle mi?

Arabasında koko çeken yandaştan hesabını sormayan, Yetimin hakkını yiyen, Devleti soyup hukuk sistemini yerle bir eden hiç kimseye hiçbir şeyin kardeşi değilim ben açık ve net.

Mesela siz şu tebliğcilerin (Hani göööya dinin güzelliklerini anlatıp insanlara içki içmeyin yılbaşı kutlamayın bla bla sı yapanlar) Diyanetin kapısına gidip ''katrdeşim bu nasıl Din İşleri Başkanlığı?'' dediğini duydunuz mu? Veya herhangi bir taciz yurduna gidip ''Allahsızlar, size emanet edilen çocuklara nasıl göz koyar kirletirsiniz?'' diye isyan ettiklerini gördünüz mü?

Görmezsiniz, bunların da işi gücü şov zaar.

İşte o nedenle diyorum ki ''Eğer İslamiyet bu ise ben Müslüman da değilim.''


Müslüman değilim ama İNSAN OLDUĞUM İÇİN haksızlığın zulmün ve yanlışın karşısındayım.

Çocuklarıma da önce İNSAN olmayı öğrettim, Dinleri de öğrettim hem de tamamını, Şimdi neye inanırsanız ona inanın dedim ve artık karar kendilerinin.

Şu an için Allah Kitap dillerinden düşürmezler ancak onlarınki TAKLİD-İ İMAN şimdilik, zira toplum alışkanlığı ile hareket ediyorlar.
Ne zaman ki TAHKİKİ-İ İMAN sahibi olurlar o zaman gerçek kararlarını zaten gönülden vermiş olurlar elbette.

Allah beni biliyor, içimi de biliyor, isyanımı da biliyor. Yanacaksam da ben yanacam o nedenle aksi yönde tartışmaları ve dayatmaları sağlıksız bulduğumu bir kere daha belirtmek istiyorum.

Adem Helvacı' Alıntı:

Bu dayatmadır.

''Şüphesiz Müslüman olmayan ziyandadır'' demek ''siz eğer Müslüman değilseniz zayi oldunuz'' demektir ki bunun kararını siz veremezsiniz.

Bu Ülkede toplumun çok büyük bir bölümü artık sarıklı sakallı cübbeli gördüğünde öfke ile kin ile antisempati ile, Din pazarlamacısı gözü ile, İktidar militanı şüphesi ile bakıyorsa bunun büyük sebebi de kısmen bu örtülü dayatmalardır.

Bitirmemiş olsam da Hem Kuran hem de İncili okumuş ve üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri farklı cümleler ile anlattıklarını bilen , buna ilaveten merakımdan ötürü Yehova Şahitlerini araştırmış birisi olarak size Bakara Sursi 256 ile cevap veririm ve orada açık şekilde DİNDE ZORLAMA YOKTUR diye belirtilmiştir.

Aynı ayet bizlere açıkça (Jargon tabir ile) ''Valla ben gerekeni söyledim, buna inanırsanız cennet, inanmaz ve putlara tapmaya devam ederseniz azap vardır gerisi sizin sorununuz'' demiş. Bu noktadan sonrası bizim sorunumuzdur o halde.

Amalı ve fakatlıu kurulan cümlelerde önceden yazdıklarınızın hiçbir anlamı kalmadığını hatırlatmak istiyorum. Konuya girizgahınızda eleştirileri dizeleyip arkasında AMA İSLAMİYUET dediğinizde bana göre önceki yazdıklarınızın bir anlamı kalmıyor ki bu kişisel fikrimdir yani ''Ben doğru söylüuyorum'' şeklinde algılanmasın lütfen.

Benim bir inancım var fakat bu inancın ne musevilik, ne hristiyanlık, ne putperestik ne de şu an bize Pazarlanan / Dayatılan islamiyet ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Ülkemizde insanlara yaşatılan şeyin de İslamiyet ile ilgisi yoktur ve Kutsal kitapları okuyan herkes bizim Ülkemizde yapılan ibadetin %50 çıkar, %30 şov, %20 de ''Ulan ya doğruysa'' döt korkusu ile yapıldığını gayet net şekilde anlar.

Menzil tarikatının şeyhi 2 milyon liralık arabaya biniyor, Diyanet işleri başkanı keza öyle. Vatandaş doğalgaz elektrik parasını ödeyemezken Diyanet İşleri Başkanı kendisine ayrı, eşine ayrı yalı köşk villa tahsil ettirip masraflarını Devlete ihale ediyor, Kendisi yetmezmiş gibi DİB eşine Devletin makam arabası tahsis edilip bir de şöför veriliyor emrine. Cübbeli Ahmet efendi ciplere binerken DİN SATAN onur yoksunu bazı tiplerin (Hani şu ramazanlarda ekranlarda ''peygamber çok fakirdi' diye ağlayan omurgasızlar) oteller zincirlerine Devlet kaymaklı yeni zincirler ekliyor ama Elhamdülillah hepimiz müslümanız öyle mi?

Arabasında koko çeken yandaştan hesabını sormayan, Yetimin hakkını yiyen, Devleti soyup hukuk sistemini yerle bir eden hiç kimseye hiçbir şeyin kardeşi değilim ben açık ve net.

Mesela siz şu tebliğcilerin (Hani göööya dinin güzelliklerini anlatıp insanlara içki içmeyin yılbaşı kutlamayın bla bla sı yapanlar) Diyanetin kapısına gidip ''katrdeşim bu nasıl Din İşleri Başkanlığı?'' dediğini duydunuz mu? Veya herhangi bir taciz yurduna gidip ''Allahsızlar, size emanet edilen çocuklara nasıl göz koyar kirletirsiniz?'' diye isyan ettiklerini gördünüz mü?

Görmezsiniz, bunların da işi gücü şov zaar.

İşte o nedenle diyorum ki ''Eğer İslamiyet bu ise ben Müslüman da değilim.''


Müslüman değilim ama İNSAN OLDUĞUM İÇİN haksızlığın zulmün ve yanlışın karşısındayım.

Çocuklarıma da önce İNSAN olmayı öğrettim, Dinleri de öğrettim hem de tamamını, Şimdi neye inanırsanız ona inanın dedim ve artık karar kendilerinin.

Şu an için Allah Kitap dillerinden düşürmezler ancak onlarınki TAKLİD-İ İMAN şimdilik, zira toplum alışkanlığı ile hareket ediyorlar.
Ne zaman ki TAHKİKİ-İ İMAN sahibi olurlar o zaman gerçek kararlarını zaten gönülden vermiş olurlar elbette.

Allah beni biliyor, içimi de biliyor, isyanımı da biliyor. Yanacaksam da ben yanacam o nedenle aksi yönde tartışmaları ve dayatmaları sağlıksız bulduğumu bir kere daha belirtmek istiyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Zaten bir dayatmada bulunmadım buna dair bir anlam yazdığım yazının hiçbir yerinden çıkmaz.
Size bu özgürlüğü Allah veriyor her şeyden önce.
Yine aynı Allah inanmayanların ziyanda olduğunu da söylüyor.
Şüphesiz müslüman olmayan ziyandadır!
Tekrar tekrar söyleyebilirim. Bir dayatma yok bunda. Benim kararım da değil bu. Benim inancıma göre bunun kararını Allah verir ve Şüphesiz Allah doğru söyler.

İslama bugünün yaşayan kötü örneklerine bakarak inanmamak akıllıca bir karar değil bence. Kimse islam cübbeli demedi ki
İslam Kuran'dır ve Peygamberimiz sav. Dir. Gerisi boş. Ben İslamı Cübbeli ile Erdoğan ile seçmedim ki onlara bakarak bıraksam. Veya siz bıraksanız.
Kaybeden İslam olmaz. Allah yüce kitabımızda insanların çoğu inanmayacak diyor. Toplumun çoğunun inanması bir şey katmaz inanmaması da kayıp değildir. Dayatma olduğunu da hiç sanmıyorum bu toplumda kimse islamı dayatmıyor özellikle bu dönemde bu bahanedir yalnızca. Nasiplenmiştir inanır, nasipsizdir inanmaz. Kuranda bir sürü ayetle ifade ediliyor bunlar okumuşsanız zaten görmüşsünüzdür uzun uzun yazmaya gerek yok.
İslamla ancak şereflenilir.

Eleştirilerim İslamı yaşamayanlara, Yaşamayıp ağzına alarak sanki islam buymuş gibi lanse edenlere. Haliyle bunları sıralayıp kurtuluş İslamdadır demem doğal.
Duygusal yaklaştığınız için okuduğunuzu objektif değerlendiremiyorsunuz

Adem Helvacı' Alıntı:

Hocam bizde herşeyin rakamları ile canlarının istediği gibi oynayan bir yönetim olduğu için SIĞINMACI olan bu kişilerin sistemden TURİST olarak yararlanabilmeleri adına da gerekli tüm ÖNLEMLER(!) alınmıştır ondan eminiz.

Benim bu mülteci konusuna bakışım size ilginç ve ırkçı gelebilir lakin ben MAZLUM ve MASUM olanları ayırıp geri kalan vatan haini korkak sapıkların derhal ve derhal sınırdışı edilmesi görüşündeyim hem de 1950 lerde Türkiyeye iltica etmiş Suriyeli bir Ananın evladı olarak.

Benim rahmetli annem tam bir Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı, Fenerbahçe aşığı, F1 yarışlarındaki pol pozisyonlarına kadar bilen, Fenerbahçenin sadece futbol değil Basketbol ve Voleybol takımlarını size kim kimdir diye ezbere sayabilen, Yasin suresini ezbere bilmek dahil Kuranı Kerimi 4 kere okumuş TÜRK EVLADI TÜRK bir kadındı.

Şimdi ben bu kadını bugün vatanı için çarpışmak yerine gelip bizim plajlarda bizim kızlarımızı jöleli saçları ile kesen, sokak kavgalarında karşısındakinin kafasını kesen sapık zihniyet ile bir mi tutayım?

İşte sizin o maddelerde olduğu gibi gerçekten sulümden kaçanların baş göz üstünde yeri olmalı ancak düzgün bir Devlet politikası dahilinde olmalı.

Rahmetli annemin babası yani Dedem Nusaybin eski Belediye başkanıymış, 60 ihtilalinde içeri atmışlar, içeride veremden ölmüş adam. Dayılarıma teyzelerime bakıyorum hepsi bu vatan için çalışan didinen askerliğini yapmış vergisini ödeyen insan evladı insanlar.

E bu gelenlere bakıyorsun abi kimse darılmasın ama bildiğin hayvan yahu bunların çoğu.

O yüzden ben bu Suriyeli afgan vs üzerinden duyar kasan kesime çok da iyi gözle bakamıyorum.

Biz Finlandiyaya gittiğimizde kapının önüne mangalı atıp ortalığı dumana boğup tavuk kanat çevirmek o Ülkenin toplum yapısına uymuyorsa yapmayacağız kardeşim.

Bu kişiler de bizim Ülkemize geldiklerinde yaptıkları hareketler bizim toplumumuza uymuyorsa ya yapmayacak, ya da DEFOLUP GİDECEK bunun başka bir açıklaması yok.

Şu lanet olası seçimler gelse geçse bitse de Ülkemizin gerçek gündemine tekrar geri dönebilsek keşke.

Genişletmek için tıkla ...

Yok Adem Hocam ne ilginç ne de ırkçı geldi benim için. Masum ve mazlum'un alınmasına lafım olmaz. Alınmazsa laf ederim.
Zaten sizin anneniz benim birinci grup dediğim kısma giriyor. Öylesi gelsin başımın üstünde yeri var. Elimden gelen yardımı da yaparım.
Daha dün gazetede okudum Suriyeli birkaç tip metro'ya para vermeden binmek istemiş, uyaranı da kemerle tartaklamışlar. Bana kalsa onları eşek sudan gelinceye kadar döver sonra da Şam'ın merkezine bırakırım.

Bunun en güzel örneğini Ukrayna'da gördük. Adam karısı, çoluğunu çocuğunu toplamış sınıra getirmiş. Orada onlarla vedalaşıp geri dönüyor toprağını savunmaya. Böylesini de tüm Avrupa alıyor. Çünkü biliyor ki savaş bittiğinde geri dönecekler. Bizim Suriyeli ne yapıyor. Adamın yanında yarım düzine çocuğu hamile karısı ile dayanmış sınır kapısına. Adam diyor ki "Savaştan kaçıyoruz, sınıra gelmek için 6 aydır yürüyoruz." Karısı da 4 aylık hamile. E hani savaştan kaçıyordun sen? Mantıken kaçarken hareket yeteneğini kısıtlayacak her şeyden kaçınır insan. Hadi libidon fazla ama bari bir korun be oksijen zaiyatı varlık.

İşim Almanya'ya sıklıkla gidip geliyorum. Arada toplu taşıma da kullanıyorum. Bir keresinde tramvayda oturuyordum. yaşlılar genelde walker kullanıyorlar. Ama walkerları çok güzel. Çevirinde koltuk gibi kullanıyorlar. Yaşlı bir amca bindi. Ben yer verecektim ki amca çevirdi ve oturdu. O sırada walkerına takılı bastonu düştü. Önünden birileri geçti ama kimse görmedi. Gördüyse de alıp vermedi adama. Benim inmeme de 1 durak kalmıştı zaten. Bastonunu alıp amcaya verdim. Adam Almanca teşekkür etti. Ben İngilizce cevapladım. Bunun üstüne adam nereli olduğumu sordu. Türk'üm deyince adam önce bir beni düzde ve "olamazsın." dedi İngilizce gülümseyerek. Ben de isterse pasaportumu gösterebileceğimi söyledim gülerek ve neden Türk olamayacağımı sordum. Adamın cevabı ise "Daha inmene varken sadece bastonu vermek için kalkıp bastonu verdin ve de bağırmadan konuşuyorsun" dedi. Bu cevaba sevinsem mi, üzülsem mi, gurur mu duysam yoksa duymasam mı gittim geldim. Adamların gözündeki imajımız ne yazık ki böyle. Buna benzer en az bir düzine olay yaşadım.

aeronics' Alıntı:

Yok Adem Hocam ne ilginç ne de ırkçı geldi benim için. Masum ve mazlum'un alınmasına lafım olmaz. Alınmazsa laf ederim.
Zaten sizin anneniz benim birinci grup dediğim kısma giriyor. Öylesi gelsin başımın üstünde yeri var. Elimden gelen yardımı da yaparım.
Daha dün gazetede okudum Suriyeli birkaç tip metro'ya para vermeden binmek istemiş, uyaranı da kemerle tartaklamışlar. Bana kalsa onları eşek sudan gelinceye kadar döver sonra da Şam'ın merkezine bırakırım.

Bunun en güzel örneğini Ukrayna'da gördük. Adam karısı, çoluğunu çocuğunu toplamış sınıra getirmiş. Orada onlarla vedalaşıp geri dönüyor toprağını savunmaya. Böylesini de tüm Avrupa alıyor. Çünkü biliyor ki savaş bittiğinde geri dönecekler. Bizim Suriyeli ne yapıyor. Adamın yanında yarım düzine çocuğu hamile karısı ile dayanmış sınır kapısına. Adam diyor ki "Savaştan kaçıyoruz, sınıra gelmek için 6 aydır yürüyoruz." Karısı da 4 aylık hamile. E hani savaştan kaçıyordun sen? Mantıken kaçarken hareket yeteneğini kısıtlayacak her şeyden kaçınır insan. Hadi libidon fazla ama bari bir korun be oksijen zaiyatı varlık.

İşim Almanya'ya sıklıkla gidip geliyorum. Arada toplu taşıma da kullanıyorum. Bir keresinde tramvayda oturuyordum. yaşlılar genelde walker kullanıyorlar. Ama walkerları çok güzel. Çevirinde koltuk gibi kullanıyorlar. Yaşlı bir amca bindi. Ben yer verecektim ki amca çevirdi ve oturdu. O sırada walkerına takılı bastonu düştü. Önünden birileri geçti ama kimse görmedi. Gördüyse de alıp vermedi adama. Benim inmeme de 1 durak kalmıştı zaten. Bastonunu alıp amcaya verdim. Adam Almanca teşekkür etti. Ben İngilizce cevapladım. Bunun üstüne adam nereli olduğumu sordu. Türk'üm deyince adam önce bir beni düzde ve "olamazsın." dedi İngilizce gülümseyerek. Ben de isterse pasaportumu gösterebileceğimi söyledim gülerek ve neden Türk olamayacağımı sordum. Adamın cevabı ise "Daha inmene varken sadece bastonu vermek için kalkıp bastonu verdin ve de bağırmadan konuşuyorsun" dedi. Bu cevaba sevinsem mi, üzülsem mi, gurur mu duysam yoksa duymasam mı gittim geldim. Adamların gözündeki imajımız ne yazık ki böyle. Buna benzer en az bir düzine olay yaşadım.

Genişletmek için tıkla ...

Hocam çok güzel örnek olmuş, Mesela İtalyanlar da bana öyle geliyor. Hani yani ''neden bağırıyorsun'' diyesim geliyor konuşurlarken
Bunlar sizin ilk belirttiğiniz entegrasyon süreci ile aşılabilecek olan kısımları. Diğerleri ise mümkünü yok iflah olmaz konular.
Bu örnek doğru olur mu bilemiyorum fakat yaşım gereği benim hatırladığım kadarı ile 80 lerin Almancı dediğimiz Türklerine o zamanın Almanları nasıl bakıyorsa bu günün Suriyelilerine de Türkler o şekilde bakıyor fakat arada inanılmaz bir Devlet disiplini farkı var.

Size basit bir soru. Mülteci olarak(!) Almanya'ya gitmiş 3 Türk, Alman metrosuna para vermeden binmek isteyip uyarıldıklarında ALMAN VATANDAŞLARINA kemerle atar gider yapsalardı ne olurdu?

Mehmet123' Alıntı:

Zaten bir dayatmada bulunmadım buna dair bir anlam yazdığım yazının hiçbir yerinden çıkmaz.
Size bu özgürlüğü Allah veriyor her şeyden önce.
Yine aynı Allah inanmayanların ziyanda olduğunu da söylüyor.
Şüphesiz müslüman olmayan ziyandadır!
Tekrar tekrar söyleyebilirim. Bir dayatma yok bunda. Benim kararım da değil bu. Benim inancıma göre bunun kararını Allah verir ve Şüphesiz Allah doğru söyler.

İslama bugünün yaşayan kötü örneklerine bakarak inanmamak akıllıca bir karar değil bence. Kimse islam cübbeli demedi ki
İslam Kuran'dır ve Peygamberimiz sav. Dir. Gerisi boş. Ben İslamı Cübbeli ile Erdoğan ile seçmedim ki onlara bakarak bıraksam. Veya siz bıraksanız.
Kaybeden İslam olmaz. Allah yüce kitabımızda insanların çoğu inanmayacak diyor. Toplumun çoğunun inanması bir şey katmaz inanmaması da kayıp değildir. Dayatma olduğunu da hiç sanmıyorum bu toplumda kimse islamı dayatmıyor özellikle bu dönemde bu bahanedir yalnızca. Nasiplenmiştir inanır, nasipsizdir inanmaz. Kuranda bir sürü ayetle ifade ediliyor bunlar okumuşsanız zaten görmüşsünüzdür uzun uzun yazmaya gerek yok.
İslamla ancak şereflenilir.

Eleştirilerim İslamı yaşamayanlara, Yaşamayıp ağzına alarak sanki islam buymuş gibi lanse edenlere. Haliyle bunları sıralayıp kurtuluş İslamdadır demem doğal.
Duygusal yaklaştığınız için okuduğunuzu objektif değerlendiremiyorsunuz

Genişletmek için tıkla ...

E aynı Allah söylüyor işte ''Dinde Zorlama Yoktur'' diye. ''İnanırsan cennetime alırım, inanmazsan yakarım'' diyor. Ben demiyorum Allah diyor.

Yani ben size o kadar görüşümü yazmışım, Siz yine de ''İslamla ancak şereflenilir'' diyorsunuz.

O halde ben Şerefsizim demek ki.

Siz şimdi buna cevap olarak ''Ben öyle bir şey demedim ama siz kendinizi şerefsiz hissediyorsanız o sizin sorununuz'' diyebilrisiniz bu da gayet doğal hakkınız.

Ancak şunu unutuyorsunuz. Aynı yöntemler ile eğer bu forumda size Budizmi övsem veya Hz isa'nın ayetlerini forumda sıklıkla paylaşıp sonra da İncilden alıntılar ile Hristiyan olmayan şerefsizdir kapısına çıkacak cümleler kursam sonuç ne olur?

Siz cevap olarak ''Bu toplumun dini islamiyet'' dersiniz. Ben de size toplumun dini değil büyük çoğunluğu derim ayrıca toplumun dini olabilir de forumun dini yok diye cevap veririm vs vs yani aramızdaki bu anlamsız yazışma gereksiz uzamasın diye elimden geleni yapıyorum.

Yarın kiliseye gidip ''Kutsa beni papaz'' desem, akşama gelip hadi hayrlı olsun ben ortodoks oldum desem ne olacak? ''Aaaaaa Adem Helvacı hristiyan olmuş biz artık ondan tavsiye almıyoruz'' mu diyeceksiniz. Valla bu konuyu ben önemseyeceğimi zannetmiyorum. Ben insanlara ne kadar insan oldukları yönüyle bakıyorum, siyasi görüşleri dinleri ırkları renkleri ile değil.

Din konularında gereksiz çok derinlere iniyorsunuz. Bunu yayma amacı hissediyorsunuz gibi geliyor bana. Elbette yayın, islamiyet yayılsın da bunu sizin cümleler ile, bu yaklaşım tarzınız ile başarmanızın imkanı yok.

İslamiyetin güzelliği ile ilgili ben olumsuz bir şey yazmış mıyım? HAYIR
Müslümanlık kötüdür yanlıştır tüü kaka demiş miyim? HAYIR

Ne demişim?
İslamiyetin uygulanış şekline ve Müslümanlık adı altında yapılan GERÇEK şerefsizliklere atıfta bulunup bahsettiğiniz Şerefli toplum yapısında bunlara hiç ses çıkarılmayıp halen ''islam şöyle güzel böyle güzel'' denmesini doğru bulmadığımı ve İslamiyetin dahi bunu kabul etmediğini, bu şekilde bir islamiyeti de kendi namıma benim kabul etmediğimi belirtmişim olay bu.

Yaratan bile kendi yolladığı kitapta ''kimseyi zorlama'' diyorken siz ısrarla ''Alah öyle diyo'' diyorsanız zaten biz neyi tartışıyoruz ki burada? Yani sizin yaptığınız düpedüz dayatma oluyor işte.

Siz inanın cennete gidin buna kimsenin karışmaya hakkı yok. Kimse de karışmadı bu güne kadar. O halde siz de inanmayanlara karışmayın.

Adem Helvacı' Alıntı:

E aynı Allah söylüyor işte ''Dinde Zorlama Yoktur'' diye. ''İnanırsan cennetime alırım, inanmazsan yakarım'' diyor. Ben demiyorum Allah diyor.

Yani ben size o kadar görüşümü yazmışım, Siz yine de ''İslamla ancak şereflenilir'' diyorsunuz.

O halde ben Şerefsizim demek ki.

Siz şimdi buna cevap olarak ''Ben öyle bir şey demedim ama siz kendinizi şerefsiz hissediyorsanız o sizin sorununuz'' diyebilrisiniz bu da gayet doğal hakkınız.

Ancak şunu unutuyorsunuz. Aynı yöntemler ile eğer bu forumda size Budizmi övsem veya Hz isa'nın ayetlerini forumda sıklıkla paylaşıp sonra da İncilden alıntılar ile Hristiyan olmayan şerefsizdir kapısına çıkacak cümleler kursam sonuç ne olur?

Siz cevap olarak ''Bu toplumun dini islamiyet'' dersiniz. Ben de size toplumun dini değil büyük çoğunluğu derim ayrıca toplumun dini olabilir de forumun dini yok diye cevap veririm vs vs yani aramızdaki bu anlamsız yazışma gereksiz uzamasın diye elimden geleni yapıyorum.

Yarın kiliseye gidip ''Kutsa beni papaz'' desem, akşama gelip hadi hayrlı olsun ben ortodoks oldum desem ne olacak? ''Aaaaaa Adem Helvacı hristiyan olmuş biz artık ondan tavsiye almıyoruz'' mu diyeceksiniz. Valla bu konuyu ben önemseyeceğimi zannetmiyorum. Ben insanlara ne kadar insan oldukları yönüyle bakıyorum, siyasi görüşleri dinleri ırkları renkleri ile değil.

Din konularında gereksiz çok derinlere iniyorsunuz. Bunu yayma amacı hissediyorsunuz gibi geliyor bana. Elbette yayın, islamiyet yayılsın da bunu sizin cümleler ile, bu yaklaşım tarzınız ile başarmanızın imkanı yok.

İslamiyetin güzelliği ile ilgili ben olumsuz bir şey yazmış mıyım? HAYIR
Müslümanlık kötüdür yanlıştır tüü kaka demiş miyim? HAYIR

Ne demişim?
İslamiyetin uygulanış şekline ve Müslümanlık adı altında yapılan GERÇEK şerefsizliklere atıfta bulunup bahsettiğiniz Şerefli toplum yapısında bunlara hiç ses çıkarılmayıp halen ''islam şöyle güzel böyle güzel'' denmesini doğru bulmadığımı ve İslamiyetin dahi bunu kabul etmediğini, bu şekilde bir islamiyeti de kendi namıma benim kabul etmediğimi belirtmişim olay bu.

Yaratan bile kendi yolladığı kitapta ''kimseyi zorlama'' diyorken siz ısrarla ''Alah öyle diyo'' diyorsanız zaten biz neyi tartışıyoruz ki burada? Yani sizin yaptığınız düpedüz dayatma oluyor işte.

Siz inanın cennete gidin buna kimsenin karışmaya hakkı yok. Kimse de karışmadı bu güne kadar. O halde siz de inanmayanlara karışmayın.

Genişletmek için tıkla ...

Ben ancak islamla şereflenilir yazsaydım haklıydınız ama İslamla ancak şereflenilir yazdım. Yani bu İslam kişinin değerini azaltmaz aksine arttırır demektir. İnanmayanın rahatsız olacağı bir durumda yok bunda tabi aklı selim biriyse.

Eğer bir hristiyan veya budist kendi dinini övseydi bu sizin inancınız böyle inanmakta özgürsünüz derdim gocunmazdım.
Aziz nesin ben ateistim müslüman değilim fakat müslüman birinin şeriatı istemesini anlıyorum müslüman olan laik olamaz derdi irtica lafının sık kullanıldığı dönemde. Kendisi ateistti fakat hoşgörülüydü müslüman birini de anlıyordu saygı duyuyordu. Ben müslümanım elhamdulillah hoşgörü benim dinimin emri.
Nasıl ki bir ateist namaz yoktur oruç yoktur bunlar boş diyerek yaptığımız ibadetleri boşaymış gibi gördüğünde Allah hidayet versin inşAllah doğru yolu bulur deyip geçiyorsak o da Biz onu ziyanda gördüğümüzde hoş karşılamalı.
Ateist olmasını engellemedik sonuçta o da benim oruç tutmamı engellemedi. Fikir hürriyetidir bu