Ne Yediğimizi Biliyormuyuz?

B Çevrimdışı

baran5454 

Süper Üye
14 Kas 2019
559
Adem Helvacı Adem Helvacı hocam ile konuşurken aklıma geldi. Bu konuda çok farklı görüşler olduğu için böyle bir şey yazma ihtiyacı hissettim. Özellikle temel tüketim sınıfında olan bazı gıda maddeleri alırken neye dikkat ediyoruz, nasıl düşünüyoruz hem paylaşmak hem de sizin görüşlerinizi almak istedim.
Çok dallanıp budaklanmadan; süt, peynir, yumurta, sucuk, bal, kırmızı ve beyaz et gibi ürünler ile sebze ve meyveleri alım tercihi yaparken neyi düşünüyoruz ve nasıl hareket ediyoruz.

Bildiğiniz gibi televizyonlar da çok fazla doğal olsun, köyden olsun, fabrikasyondan uzak durun vb. tarzı birçok açıklama görüyoruz. Tabi bunları söylerken sağlığımız için olduğunu ifade ediyorlar. Ama gerçekten bu ne kadar doğru. Haram/Helal konusuna ve besin değeri noktasına girmeden direk sağlık üzerine etki noktasından bakıyorum. Yoksa ipin ucu kaçar. :cigara

Örneğin süt ve peyniri düşünürsek bir bölümümüz halen eskiden olduğu gibi, açık olanları tercih ediyoruz. Ama bu süt üretimi sırasında hayvanlar doğal olarak hastalanabiliyor. Bu süreçte hayvan sahibi ya kendi kafasına göre ya da veteriner hekim desteğinde ilaç uyguluyor. İlaçtan ilaca değişmekle birlikte sütünü tüketebilmek için belirli bir sürenin geçmesi gerekiyor. Bazı ilaçlarda ise bu sure 40 güne kadar çıkabiliyor. Tabi durum böyle olunca Ahmet ağa o sütü hem ilaç kullandığı süre boyunca hem de ilaç bittiği andan itibaren 40 daha dökmesi gerekiyor. Çoğu hayvan sahibi bunun farkında bile değil ya da işine gelmiyor. İlaç varsa yoğurt mayalanmaz diye kendimizi kandırıyoruz. Çünkü mayalanmama durumu bazı antibiyotikler için geçerli hepsi için değil. Antibiyotik dışında ki kullanılan ilaçlarda maya kısmını düşünmememiz gerekiyor. Ki bir bölümümüz çocuklara içme sütü ve ya tatlılara tercih ediyoruz. Zaten mayalama ile uğraşmıyoruz.

Diğer taraftan normalde süt toplayıcı firmalar bu sütleri toplarken gebelik testi benzeri hızlı test yaparlar. Eğer kalıntı varsa almazlar. Ama burada da etiket dışı kullanım var. Yani firmaların elindeki kitler normalde sık kullanılan belli başlı ilaçlar için var. Eğer Ahmet ağa uyanıklık yapmışsa etki eden ama normal şartlar altında kullanılmayan bir ilaç kullanmışsa firma bunu tespit edemez. Ya da sık kullanılmayan bir sınıf ilaç kullanılmışsa yine aynı durum söz konusu. Sokak sütünü kaynatma kısmına hiç girmiyorum. Peynir ise durum daha vahim birçok peynir türünde çiğ süt kullanılıyor. Eğer hayvandan insana bulaşabilen bir hastalık varsa bulaşma riski taşıyor (brusella gibi). Kapalı alınan paketli ürünler pastörizasyon işlemine tabi olduklarından dolayı bu riski ortadan kaldırıyor.

Süt üretimi yapan büyük firmalar ise ilaç kısmına daha çok dikkat ederler. Aynı anda bütün inekler hastalanmadığı için sütleri dökmek zor olmaz. Çünkü üretimin yanında çok küçük bir miktar onlar için. Bazıları da buzağılara içirerek değerlendirir. Bu dirençli bakteri virüs miktarını artırır. Sonuçta döner kendine gelir. Yakalanana kadar devam diyemezler. Çünkü isimlerinin karalanmasını göze almazlar. Ama hangi kalıntılara bakıldığını da Ahmet ağa dan daha iyi bilirler.

Et ürünleri, bal ve bitkisel ürünlerde aynı süre mevcut. Uygulamadan sonra belirli bir arınma süresi geçmesi gerekiyor. Örneğin Mehmet ağa domatese ilaçlama yaptıktan sonra hasat için belirli bir süre beklemesi gerekiyor. Ama kim takar Yalova kaymakamını denilip, hasat yapılıyor. Sonra bir kısmını ihraç ürünler kalıntı sorunun dan dolayı geri gönderildi olarak duyuyoruz.

Örneğin sucuklarda etiketli ürün tercih etmiyoruz. İçerisinde kanserojen nitrit, nitrat gibi maddeler var diye. Fakat olmayan sucuk aldığımızda ise botilismus toksine maruz kalabiliyoruz. Ya da koruyucu olmasın diyoruz ama içinde oluşacak kanser yapan afla toksinleri düşünmüyoruz. Etiketli ürün aldığımız da ise bakanlık kontrol ediyor ama yakalanana kadar hileyi yapan, fazla miktarda nitrit, nitrat kullanan ya da başka et karıştıranı almış ve yemiş bulunuyoruz.

Mehmet ağa bir de bal işine giriyor. Hiçbir testten geçmeyen balları doğal diye alıyoruz. Hem hile noktasında açık hale geliyoruz. Hem de Mehmet ağa arı hastalıkları için neler kullanıyor. İnanın bunu şuan ki bilim bile bilemiyor. Çünkü bir şey içinde rutin tarama yaparken rutin kullanılan ya da içinde olma ihtimali olan şeyler taranır. Örneğin İnsanlar da kullanım için ruhsat almış ilacı sütte, ette, balda aramazsınız. Ya da balda çamaşır suyunda bulunan maddeleri şüphe veya yaygın kullanımda bir şey olmadığı sürece taramazsınız. Ki zaten Mehmet ağa da alınan ürün taramadan hiç geçmiyor. Ne yediğimizi bir Allah biliyor. :sirit Teste tabi etiketli ürünlere gelince ise özellikle marka kaygısı taşımayan, ne olacak isim değiştirip devam ederiz kafasında olan ya da ben aldığım paraya bakarım gerisi önemli değil diyen kısım da ise her gün test yapılmadığı için yakalanana kadar biz yediğimizi yiyoruz. Yakalandığında ise yeni isim altında yemeğe devam ediyoruz. İkinci olarak da büyük bölümümüz etiket okumayı bilmiyoruz. Bu kısımda bize çok şey kaybettiriyor.

Daha birçok yönü var ama çok uzun oldu. Kısaca vermek istediğim mesaj anlaşılmıştır umarım. Tabi beni bağlamaz ben ucuzunu alırım diyene zaten sözüm olamaz. :bilmiyom

Kendimi albanez albanez hocam gibi hissettim. Uzun uzun paragraf ama hiç bir şeyi beğenmiyorsun biz ne yiyeceğiz diyecekler gibi geldi. :haha
 
teraspy Çevrimdışı

teraspy 

TFC Team
26 Kas 2018
22,683
65
baran5454' Alıntı:
Diğer taraftan normalde süt toplayıcı firmalar bu sütleri toplarken gebelik testi benzeri hızlı test yaparlar. Eğer kalıntı varsa almazlar. Ama burada da etiket dışı kullanım var. Yani firmaların elindeki kitler normalde sık kullanılan belli başlı ilaçlar için var. Eğer Ahmet ağa uyanıklık yapmışsa etki eden ama normal şartlar altında kullanılmayan bir ilaç kullanmışsa firma bunu tespit edemez. Ya da sık kullanılmayan bir sınıf ilaç kullanılmışsa yine aynı durum söz konusu. Sokak sütünü kaynatma kısmına hiç girmiyorum. Peynir ise durum daha vahim birçok peynir türünde çiğ süt kullanılıyor. Eğer hayvandan insana bulaşabilen bir hastalık varsa bulaşma riski taşıyor (brusella gibi). Kapalı alınan paketli ürünler pastörizasyon işlemine tabi olduklarından dolayı bu riski ortadan kaldırıyor.
Eline sağlık , ilaç kullanmaya gerek yok ki bunu veterinerler takip ediyorlar zaten ama yedikleri yeşil ve kuru otlardan ,yeterince alıyorlar alacaklarını ,azıcık içlerinde olduğumdan biliyorum,fakat yine de kontrol yapılıyor diyeyim :)
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Belki karşı çıkılacaktır ancak ben artık DOĞAL diye bir şey olmadığını düşünüyorum.

Köy yerinde yaşıyorum, Hiç kimse eski usul ekim dikim yapmıyor ki.

Gezen tavuk diyorlar gezen tavuğun nerede gezdiği belli, ne yediği belli.

Gezen tavuğu burada sabahtan bırakıyorlar mesela. Tavukları ben hep çöp varillerimizin orada görüyorum, İnsanlardan arta kalanları eşeleyip yiyipdurular.

O yedikleri bizim marketten aldığımız gdo lu abc li xyz li antibiyotikli gıdalar. Sonra deyzem o tavuğun yumurtalarını alıp pazarda satıyor doğal köy tavuğu ve gezen tavuk yumurtası diye.

Domates ekip de HİÇ ilaç kullanmadan meyve alabilen kimse yok.

Kırmızı örümcek, Beyaz örümcek. Domates güvesi, Thrips denen garip bir böcek vs vs Domatçıların başının derdi mesela. İlaçlamasalar meyve alamıyorlar. Biz içimiz rahat etsin diye alıp sirkeli suda vs bekletsek de yahu antibiyotik di ilaç kalıntısıydı bilmem ne zaten topraktan işlemiş domatın içine, onu nasıl ayıklayacağız.

Buna keza burada bir inek çiftliğinin ticari işlerini yapıyorum, Bu ineklerin GPS tasmaları var onların teknik desteğini sağlıyorum. Bu tasmalar hayvanın ne kadar geviş getirdiği, kaç km yürüdüğünü, kalp atış hızını vs vs kayıt ediyor ve bu datalar sonra sistemden kontrol ediliyor vs

Bu Çiftliğe gittiğimde yem alanında gördüğüm isimlendirmelere bakınca inek çiftliğindemiyim yoksa kimya fabrikasında mı şaşırıyorum.


Yahu hayvanalara bu kadar kimyasal madde veriliyor ise yem ile birlikte, bunun etinden ne oluuuur sütünden ne olur?


Yalnız hakeza belki biraz içimi rahat ettirebilecek bireysel yetiştiriciler var burada keçi güderler mesela.

Bakarım ben 3-5 tane keçiyi almış deyzem, eline değneğini de almış sabah düşmüş yollara, dağlara doğru gider hayvanları otlatmaya .

Bu keçilerin memeleri hep bez torbalarla kapatılmıştır mesela yavruları emmesin ki sütünü alıp satsınlar diye. Tabi yavruları kendileri besliyor o ayrı konu.

Yanlış hatırlamıyorsam burada ÇEBİÇ diyorlardı o hayvanlara, onlardan alır keserler ve ancak o zaman BELKİ şöyle doğala yakın bir et yedik diyebiliriz.


Daha 3-4 gün önce eşime bir soru sordum, ''En son, insanoğlu ilaçsız ne zaman meyve sebze yetiştirmiştir sence?'' diye :kiskis

Konu çok tesadüf olmuş elinize sağlık :ok
 
B Çevrimdışı

baran5454 

Süper Üye
14 Kas 2019
559
Eline sağlık , ilaç kullanmaya gerek yok ki bunu veterinerler takip ediyorlar zaten ama yedikleri yeşil ve kuru otlardan ,yeterince alıyorlar alacaklarını ,azıcık içlerinde olduğumdan biliyorum,fakat yine de kontrol yapılıyor diyeyim :)

Hocam eğer çağırırsanız gelir muayenesini yapar ilacı uygular, sana ne yapmanı söyler (kaç gün sütü, kaç gün eti kullanılmaz), eğer tedavi devam edecekse geri kalan ilacı bırakır, senin yapamayacağın bir ilaç ise rutin olarak gelir ama takip kısmı yok. Orası sahibinin vicdanına, bilgisine vs. bağlı. Mesela benim ineğim var. Solunum yolu enfeksiyonu oldu. Gidip ilaç alabilirim. Şuan bir veteriner kliniğine gidin şu ilacı istiyorum demeniz yeterli. Bu şekilde muayene parasından kaçmış olursunuz. Ya da böyle böyle hayvanım hastalandı bana ilaç lazım. Normal eczaneden ilaç alır gibi değil durum. Şuan hayvancılık yapanların çoğunluğu ilacı kendi kullanabiliyor. Ki o noktadan sonra kişiye kalmış. Gidip komşuna satması için önünde hiç bir engel yok maalesef vicdanından başka.

Dediğiniz gibi çevreden aldıkları doğru ama şöyle düşünün siz bitkideki kalıntı hayvana geçiyor. Birde ilacı direk uyguladığınızda hayvanda olan kalıntıyı düşünün. Biri suyunun suyu. Diğer suyu. Ama ikisininde zararları var. O ayrı konu.
 
teraspy Çevrimdışı

teraspy 

TFC Team
26 Kas 2018
22,683
65
Hocam eğer çağırırsanız gelir muayenesini yapar ilacı uygular, sana ne yapmanı söyler (kaç gün sütü, kaç gün eti kullanılmaz), eğer tedavi devam edecekse geri kalan ilacı bırakır, senin yapamayacağın bir ilaç ise rutin olarak gelir ama takip kısmı yok. Orası sahibinin vicdanına, bilgisine vs. bağlı. Mesela benim ineğim var. Solunum yolu enfeksiyonu oldu. Gidip ilaç alabilirim. Şuan bir veteriner kliniğine gidin şu ilacı istiyorum demeniz yeterli. Bu şekilde muayene parasından kaçmış olursunuz. Ya da böyle böyle hayvanım hastalandı bana ilaç lazım. Normal eczaneden ilaç alır gibi değil durum. Şuan hayvancılık yapanların çoğunluğu ilacı kendi kullanabiliyor. Ki o noktadan sonra kişiye kalmış. Gidip komşuna satması için önünde hiç bir engel yok maalesef vicdanından başka.

Dediğiniz gibi çevreden aldıkları doğru ama şöyle düşünün siz bitkideki kalıntı hayvana geçiyor. Birde ilacı direk uyguladığınızda hayvanda olan kalıntıyı düşünün. Biri suyunun suyu. Diğer suyu. Ama ikisininde zararları var. O ayrı konu.
Aynı şeyleri farklı yazmışız sevgili baran5454 :)
Bizim köyde anlaşması olanlara devamlı kontrole geliyorlar veterinerler ,bu arada hepsinin de anlaşması var ama üretici seçimi tavsiye ve fiyata göre yapıyor :)
Hatta bu vet. birisi bana beyaz keçi üretmemi söylemişti ,anlamam demiştim.Bu arada süt alan şirket soğuk depodan alırken de kontrol ediyor ama ne kadar sağlıklı bilemem ,gördüm çünkü kontrol ederken :)
Bu yazdıklarım "sağlıklıdır mutlaka" anlamına gelmesin ,birisi tarlasına fiy ekilmiş ,yan tarlada mısır ekilecek ,ekim öncesi ot ilacı atıyor , yani :)
 
Adem Helvacı Çevrimdışı

Adem Helvacı 

Süper Üye
17 Şub 2017
24,294
51
Aynı şeyleri farklı yazmışız sevgili baran5454 :)
Bizim köyde anlaşması olanlara devamlı kontrole geliyorlar veterinerler ,bu arada hepsinin de anlaşması var ama üretici seçimi tavsiye ve fiyata göre yapıyor :)
Hatta bu vet. birisi bana beyaz keçi üretmemi söylemişti ,anlamam demiştim.Bu arada süt alan şirket soğuk depodan alırken de kontrol ediyor ama ne kadar sağlıklı bilemem ,gördüm çünkü kontrol ederken :)
Bu yazdıklarım "sağlıklıdır mutlaka" anlamına gelmesin ,birisi tarlasına fiy ekilmiş ,yan tarlada mısır ekilecek ,ekim öncesi ot ilacı atıyor , yani :)
BEYAZ KEÇİ nin ne ayrıcalığı varmış ki Alaattin abim? :alala
 
B Çevrimdışı

baran5454 

Süper Üye
14 Kas 2019
559
Aynı şeyleri farklı yazmışız sevgili baran5454 :)
Bizim köyde anlaşması olanlara devamlı kontrole geliyorlar veterinerler ,bu arada hepsinin de anlaşması var ama üretici seçimi tavsiye ve fiyata göre yapıyor :)
Hatta bu vet. birisi bana beyaz keçi üretmemi söylemişti ,anlamam demiştim.Bu arada süt alan şirket soğuk depodan alırken de kontrol ediyor ama ne kadar sağlıklı bilemem ,gördüm çünkü kontrol ederken :)
Bu yazdıklarım "sağlıklıdır mutlaka" anlamına gelmesin ,birisi tarlasına fiy ekilmiş ,yan tarlada mısır ekilecek ,ekim öncesi ot ilacı atıyor , yani :)

Yok hocam haklısınız. Şirkette ise sorun şu şekilde. Atıyorum 50 antibiyotik sınıfı vardır. Bunlardan 10 tanesi sığırlarda ruhsatlı ve kullanılıyordur. Süt alan şirket bunlar için test yapar. Sonra sütünü alır. Ama uyanık çiftçi ya da bilgisiz olarak ya da elinde olduğu için ya da veteriner hekimi öyle verdiği için testi olmayan ilacı yaparsa bu tespit edilmez. Çünkü bunu tasarlarken herkes kuralına uygun davrandığını varsayarak kabul edilir. Daha bu ilaçların ağrı kesicisi var kas gevşetici olanı var virüse etkiliyeni var.... Var oğlu var....
 
Geri
Üst Alt