Merhaba,
Bir süredir pasif olarak takip ettim ve şimdi yeni bir üye olarak aranızdayım
Size 2014 model bir LG TV den 2020 model başka bir LG TV ye geçiş macerami ve karşılaştırmalı deneyimlerimi anlatacağım. Çok uzun olduğun farkındayım, dolayısıyla NAN0796 almak isteyenler doğrudan maddelere geçebilir özet için ?
2014 model LG 55LB652V model TVmin paneli kırılınca tamir ettirmek yerine yenisini almaya karar verdim. Piyasada fiyatların son 6 ayda müthiş derecede artmış olduğunu görünce kötü bir zamana denk geldiğimi anlasam da başladım araştırmaya.
Öncelikle önceki TVmden bahsetmek isterim. 6 yıllık orta segment bir model olsa da görüntü keskinligi ve renklerin doğruluğu konularında çok memnun idim. Üstelik WEBOS arayüzü çok güzel ve akıcı idi. O yıllarda dahi mouse özelliği olan bir akıllı kumandasının olmasının ne kadar büyük bir avantaj olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Şu ana göre eksileri ise çözünürlüğün FHD de kalmış olması ve yavaştan hafıza sorunları vermeye başlaması idi. Yine de o çözünürlüğe rağmen başka TV lere kıyasla pikselleri yakından bile nerdeyse hiç farkedilmezdi. Elbette renkleri ne kadar başarılı ise siyahları da bir o kadar başarısız idi(HDR olmaması ve IPS panel olması dolayısıyla). Yine de tam karanlık olmadığı durumlardaki günlük kullanımlarda çoğu insan tarafından fark edilemeyecek bir dezavantaj idi. Gel gelelim film-dizi izlerken karanlık sahnelerde neler olduğunu göremeden aydınlığa geçmesini beklediğim olurdu Ama ailecek çok severdik keratayı
Eskiden bu kadar bahsetmemin bir sebebi de yeni ile karşılaştırırken kendimi daha iyi anlatabilmek aslında. Neyse gelelim yeni TV macerama
Yeni bir cihaz almak için çok da vaktim olmadığından ve corona illetinden dolayı mağazada görme imkanım da olmadığı için kısa zamanda forum araştırmaları yaptım. Edindiğim izlenimler ; Philips in özellikle satış sonrası sorunlu olduğu için ambilight gibi harika bir özelliği olmasına rağmen uzak durmam gerektiği idi, Sony benzer özellikler ile yüksek fiyatlar ile satılıyordu ve geriye 2 Kore devi LG ve Samsung kaldı. Samsung u başka yerlerde gözlemleme fırsatım oluyordu ve görüntülerini açıkçası fazla işlenmiş ve dolayısıyla yapay buluyordum.( bizim eski canavar harika doğal görüntüler veriyordu, öyle ki görüntülerdeki insanların tonlarca makyajına rağmen yüzlerindeki en ufak detayları görmek bizi mutlu ediyordu) Şimdiki modellerin benzer yorumlar aldığını görünce LG ye yönelmeye karar verdim. Full array led, 120 hz panel ve micro dimming vb. özellikler için fiyatı yükseltmem gerektiğini biliyordum ancak hiçbir TV nin aslında hakkettiği fiyatta olmadığını bilmek canımı sıkıyordu, verilen fiyat farkının Tvnin ömrünü uzatan bir etmen olmadığına da emin idim(planlı eskitme muhabbeti). Yani gördüm ki artık TVler de telefonlar gibi belli aralıklarla değiştirilme arzusunda idi
O yüzden LG nin yeni nesil teknolojili NANOCELL olan ve 6 bin tl ye denk getirdiğim 55NANO796 modelini almaya karar verdim. Tek endişem IPS panelden dolayı siyahlardan verim alamamakti, ancak aradan geçen 6 yılda ne çok gelişme olmuştur ve HDR zaten yardım ediyordur diye düşündüm(forumlarda insanların mükemmeliyetçi anlayış ile daha iyi hale gelmiş ama oled e en yakın siyahı aradıklarını düşündüm). Gelin görün ki yaşadıklarım hiç de öyle olmadı. Anlatayım..
Yeni TVmiz daha ilk kurulurken eşim renklere ve canlılığa tav olmuştu bile servis evden ayrıldı ve kurcalamaya başladım tabi. WEBOS kendini daha da geliştirmiş, seçenekler yani TV üzerindeki kullanıcı kontrolü artmış idi. Türkçe Google Assistant harika bir yardımcı idi, neredeyse herşeyi sesle yapabiliyordum. Tek kumanda ile yardımcı cihazları kontrol edebilmek de çok iyi idi. Ancak iş görüntüye gelince kafam karışmaya başlamıştı, çünkü istediğim verimi alamıyordum. Öncelikle uydu yayını kalitesini görmek istedim ve 2 farklı kaynaktan(merkezi uydu ve TV+) rate değerleri farklı olduğu için özellikle farklı kanallarda gezinmeye başladım. Ancak her birinde gördüğüm şey benzer idi, yani TV görüntüleri işlemekte gerçekten başarısız idi. Spesifik örneklerle devam edeyim:
- hareketli sahnelerde görüntü yeniden sabitleninceye kadar hicbirsey göremiyordum, yani çamur gibiydi
- görüntü sabit iken ve foto vb. varken harika bir görüntü elde ediyorsunuz, ancak önce bi işliyor ve yaklaşık yarım saniyede net hale geliyor ekran(eski nesil ekran kartı ile bilgisayarda foto bakarken netleşmesi için bekleme etkisi gibi)
- yukarıda söylediğim şeyi videoda yaptığını düşününce ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. videoda görüntü ekrana geliyor ve TV bunu işlemeye çalışırken geç kalıyor ve yeni görüntü geliyor, ve TV bunu işlemeye çalışırken yeni görüntüler geliyor derken hep bi netlik kaybı var yani.
Acaba bu olay harici görüntünün yavaşlığı ile ilgili mi diye düşünüp 25 mb fiber internet üzerinden 4K videolar izlemeye başladım, ancak benzer olaylarla orda da karşılaştım:
- bir manzara izliyorum mesela, deniz yüzeyindeki dalgalar ( özellikle daha sık olanlar) titriyor ve o bölgede görüntü buğulanıyor
- ayni şekilde kamera hareketi yavaş dahi olsa görüntüde kumsaldaki taşları net göremiyorsunuz çünkü taşlar renk çamur olmuş, yani küçük detayı çok olan sahnelerde saçmalıyor tv.
- Netflix de film izlerken yarı karanlık sahnelerin bitmesini bekliyorsun ki orada ne olduğunu anlayasin ( cümle yukarıdan çok tanıdık geldi dimi )
- örneğin power tv kanalında ekranda balon içinde sabit şekilde POWER HITS yazıyor. ışte o balonun kenarındaki çizgide keskinlik yok, parazitli ve girintili çıkıntılı görüyorsun. (öndeki sabit görüntü ile arkadaki hareketli olmasa dahi görüntüyü nasıl ayıramaz anlam veremiyorum)
- filmde aktörün deri ceketi var mesela ve parlak bi yapısı olduğu için bolca ışık yansıyor üzerinden. işte o yansıyan ışığı beyaz noktalar gibi görüyorsunuz, sanki acemi ressam çizmiş gibi. gerçekliğini o kadar kaybediyor ki anlatamam.
- çocuk kanalı izliyorsunuz diyelim, sağ alt köşede çizgi filmin adı sabit duruyor ve siyah ile yazılmış. bizim TV ışığı ve kontrastı ve daha milyon tane artık ne unsur varsa onları ayarlayamadigi için o siyah çizginin etrafına beyaz bir çerçeve çiziyordu. (orjinalinde olmadığını emektardan biliyorum)
- haber izliyorsun ve arkada dönen dünyada noktalar var küçük küçük(beyaz ışıklı). noktalar resmen horon tepiyor arkada, ışık öyle titriyor ki orada neredeyse göz bozacak kadar
- yine aynı şekilde haber izliyorsunuz ve sunucu ekranın bir tarafına dayalı duruyor, arkadaki resmi anlatıyor ve diğer her yer hareketsiz. sunucu hareket ettiği anda onun bulunduğu seviyedeki diğer her yerde titreme başlıyor görüntüde.
- YouTube dan kendi imkanı ile gündem değerlendiren bir insan izliyorsunuz. arka planda kitaplık ve duvar var. görüntüdeki kişi önüne ışık kaynağı da koymuş. düşük seviyeli telefon kameralarında video çekerken hareketli sahnelerde ışık seviyesi sürekli değişir ya aynı ondan yapıyor tv, konuşan kişinin arka plan ışığını bi türlü ayarlayamadi. aynı videoyu başka yerde izledim öyle bişey yoktu.
Butun bunları sanki gücü yetmeyen kontrast ve parlaklık seviyesine çıkmaya çabalamak için yapıyor gibi ancak yazılım ve donanım arasında uyumsuzluk olduğu kesin. Hem görüntü hem de ışık titriyor çünkü. Titremeleri kesmenin tek yolu olarak göz konforu modunu açmayı buldum, o zaman da o harika renklerin hepsi sarının içinde kaybolup gidiyor. Koskoca LG tüm dünyaya panel satarken kendi TV'lerinde hangi model olursa olsun böyle olumsuzluklari barındırmasi kendini ancak yeni çıkmış acemi markalar gibi gösterir diye düşünüyorum. Ne ses ne de görüntüde (en azından işlemede) yıllarca aynı seviyede kalmak en azından önüne nanocell diye yazdığı özellikli gibi görünen TV lere hiç yakışmamış. Belki bu saydiklarimin kusurlu(ayıplı) ürün kategorisinde olduğunu düşünenler olabilir ancak üst modelleri satmak için yapılmış kasıtlı oyunlar olduğunu düşünüyorum ben.
Aklıma başka örnek gelirse eklerim. bunların dışında kumandasına TV+ tanimladiktan sonra TV açılmaz olmuştu, yani TV+ tan enerji gelmeyince TV yi açamıyordum ve kullanmayacak dahi olsam önce TV+'ı, sonra TV'yi açıp sonra TV+' ı kapatmak zorunda kalıyordum ancak fabrika ayarlarına geri döndürünce düzeldigi için onu sorun olarak değil, başkaları da yaşarsa yapsınlar diye not ediyorum buraya.
Ses konusuna gelecek olursak, eskiye göre hoparlöre eklenmiş bi özellik göremedim(dolby atmos yok bu modelde zaten). ses modu seçenekleri birkaç adet artmış sadece. Dikkatimi çeken bişey ise AI SES(yapay zeka ile program türünü tespit edip kendi ayarlıyor) modu oldu. Eski TV mi aldığım zamanlarda AI kavramı cihazlara gelmemiş tabi, orada otomatik diye geçiyordu bu mod. Ben o modu kullanmıyordum çünkü verimli bulmuyordum. Mesela müzik kanalından haber e geçince konuşma sesini manuel olarak haberler modunu seçtiğimiz kadar öne çıkarmıyordu, daha bi ikisinin ortasında bırakıyordu.Tam tersini düşündüğünüzde de aynı durum geçerli idi. Yeni TV de kesin duzelmistir diyerek yaptığım heyecan kursağımda kaldı, çünkü aynı sorun devam ediyordu. Yeni TV de sadece AI modda sesin bası mi yoksa tizi mi artırılsın diye bi secenek sunmuş ama yine de etkili bulmadım.
Ses konusuna deginmisken aklıma geldi, eski TV yi sehpa üzerinde kullanırken çok net ses alıyordum ve çok memnun idim ancak ne zaman ki duvara kaldırdım sesi daha boğuk çıkmaya başladı(duvara monte modunu seçtim oysa). Yeni Nanocell de aynı şekilde boğuk geldi. Mantıklı bir sebebi varsa lütfen bilgilendirin hepimizi.
Sonuç olarak 55 NANO796 modeli benim için hayal kırıklığı oldu ve iade ettim. Ne görüntü ne de ses olarak LG nin aynı noktada kalıp işi tamamen pazarlama stratejisine döndürmesi beni ziyadesiyle üzdü. Ha bu ürün Nanocell grubunun başlangıç modeli sonuçta, bunları beklememeliydin diye düşünenler olabilir aranızda. Ben öyle düşünmüyorum, madem LG bu seriyi en iyi serimiz diye çıkarmış, bunun en alt modeli dahi UN modellerinden iyi olmalı idi.(Bu arada nanocell olmayıp da bundan daha yüksek fiyata satılan UN modelleri neden var mesela? Kullanıcıların en iyi renkleri görmek istemeyip A7 görüntü işlemcisi barindirmasini istediğini mi düşünmüş LG UN8... modellerinde örneğin? Bu ne perhiz ne lahana değilse nedir sebebi) Aslında bu hüsranın altında 6 yıllık arada olmasını beklediğim gelişmelerin olmamasi idi. Yani diyeceğim eski tarz bi TV den bu modele geçen sıradan bi kullanıcı benim hissettiklerimi hissetmeyip bu TV ye aşık olabilir. Bu yorumlar tamamen kisiseldir ve TV yi almadan önce benim nette bulamadığım ancak almayı düşünenlerin görmesini istediğim ayrıntılar idi kendi gözümden.
Şimdi okuduğum yorumlara istinaden Samsung tv lerin ayar ile LG gibi doğal görüntü verebileceğini savunanlara istinaden Samsung 55/58 Q60T modellerine yöneldim ancak anlamadığım şey o modelin 58 inç boyutunun 55 e göre neden daha ucuz olduğu. Acaba sadece tutulma oranı ile mi ilgili yoksa panel yada başka donanimlarda fark var mı merak ediyorum doğrusu. Diğer taraftan o modelin o paralara değip değmeyeceğini kestirmeye çalışırken sorunlu da olsa Philips 55PUS7805 modelini 5 bin civarı gibi çok daha uygun bir fiyata mi alsam diye aklım karışmıyor da değil en azından iade prosedürü kolay olan bi yerden satın alırım ve sorun olsa dahi iade süreçleri derken 2021 modelleri görmem için bana zaman kazandırır bir taraftan da baktığım her yerde VA panel yazarken birileri IPS panel demişti o model için, doğruluk payı var mıdır onu da bilmiyorum.
Başka tavsiyesi olan varsa zevkle okurum
Bu arada gereksiz olabilir ama bi detay daha vereyim : Eski tv yaklaşık 6 cm kalınlığı, ince çerçevesi ile arka kapağının metal olması ve plastik kısımlarının kaliteli ve gri renkte olması ile duvarane kadar yakışıyorsa NANO796 9 cm kalınlığı ve nispeten daha kalitesiz komple plastik çerçevesi ile bir o kadar hantal duruyordu. ( hele o öndeki o panel kenarlarındaiki çerçeveler neydi öyle, nerdeyse yarım cm önüne çıkıyordu ekranın)
Bir süredir pasif olarak takip ettim ve şimdi yeni bir üye olarak aranızdayım
Size 2014 model bir LG TV den 2020 model başka bir LG TV ye geçiş macerami ve karşılaştırmalı deneyimlerimi anlatacağım. Çok uzun olduğun farkındayım, dolayısıyla NAN0796 almak isteyenler doğrudan maddelere geçebilir özet için ?
2014 model LG 55LB652V model TVmin paneli kırılınca tamir ettirmek yerine yenisini almaya karar verdim. Piyasada fiyatların son 6 ayda müthiş derecede artmış olduğunu görünce kötü bir zamana denk geldiğimi anlasam da başladım araştırmaya.
Öncelikle önceki TVmden bahsetmek isterim. 6 yıllık orta segment bir model olsa da görüntü keskinligi ve renklerin doğruluğu konularında çok memnun idim. Üstelik WEBOS arayüzü çok güzel ve akıcı idi. O yıllarda dahi mouse özelliği olan bir akıllı kumandasının olmasının ne kadar büyük bir avantaj olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Şu ana göre eksileri ise çözünürlüğün FHD de kalmış olması ve yavaştan hafıza sorunları vermeye başlaması idi. Yine de o çözünürlüğe rağmen başka TV lere kıyasla pikselleri yakından bile nerdeyse hiç farkedilmezdi. Elbette renkleri ne kadar başarılı ise siyahları da bir o kadar başarısız idi(HDR olmaması ve IPS panel olması dolayısıyla). Yine de tam karanlık olmadığı durumlardaki günlük kullanımlarda çoğu insan tarafından fark edilemeyecek bir dezavantaj idi. Gel gelelim film-dizi izlerken karanlık sahnelerde neler olduğunu göremeden aydınlığa geçmesini beklediğim olurdu
Ama ailecek çok severdik keratayı Eskiden bu kadar bahsetmemin bir sebebi de yeni ile karşılaştırırken kendimi daha iyi anlatabilmek aslında. Neyse gelelim yeni TV macerama
Yeni bir cihaz almak için çok da vaktim olmadığından ve corona illetinden dolayı mağazada görme imkanım da olmadığı için kısa zamanda forum araştırmaları yaptım. Edindiğim izlenimler ; Philips in özellikle satış sonrası sorunlu olduğu için ambilight gibi harika bir özelliği olmasına rağmen uzak durmam gerektiği idi, Sony benzer özellikler ile yüksek fiyatlar ile satılıyordu ve geriye 2 Kore devi LG ve Samsung kaldı. Samsung u başka yerlerde gözlemleme fırsatım oluyordu ve görüntülerini açıkçası fazla işlenmiş ve dolayısıyla yapay buluyordum.( bizim eski canavar harika doğal görüntüler veriyordu, öyle ki görüntülerdeki insanların tonlarca makyajına rağmen yüzlerindeki en ufak detayları görmek bizi mutlu ediyordu
) Şimdiki modellerin benzer yorumlar aldığını görünce LG ye yönelmeye karar verdim. Full array led, 120 hz panel ve micro dimming vb. özellikler için fiyatı yükseltmem gerektiğini biliyordum ancak hiçbir TV nin aslında hakkettiği fiyatta olmadığını bilmek canımı sıkıyordu, verilen fiyat farkının Tvnin ömrünü uzatan bir etmen olmadığına da emin idim(planlı eskitme muhabbeti). Yani gördüm ki artık TVler de telefonlar gibi belli aralıklarla değiştirilme arzusunda idi O yüzden LG nin yeni nesil teknolojili NANOCELL olan ve 6 bin tl ye denk getirdiğim 55NANO796 modelini almaya karar verdim. Tek endişem IPS panelden dolayı siyahlardan verim alamamakti, ancak aradan geçen 6 yılda ne çok gelişme olmuştur ve HDR zaten yardım ediyordur diye düşündüm(forumlarda insanların mükemmeliyetçi anlayış ile daha iyi hale gelmiş ama oled e en yakın siyahı aradıklarını düşündüm). Gelin görün ki yaşadıklarım hiç de öyle olmadı. Anlatayım..
Yeni TVmiz daha ilk kurulurken eşim renklere ve canlılığa tav olmuştu bile
servis evden ayrıldı ve kurcalamaya başladım tabi. WEBOS kendini daha da geliştirmiş, seçenekler yani TV üzerindeki kullanıcı kontrolü artmış idi. Türkçe Google Assistant harika bir yardımcı idi, neredeyse herşeyi sesle yapabiliyordum. Tek kumanda ile yardımcı cihazları kontrol edebilmek de çok iyi idi. Ancak iş görüntüye gelince kafam karışmaya başlamıştı, çünkü istediğim verimi alamıyordum. Öncelikle uydu yayını kalitesini görmek istedim ve 2 farklı kaynaktan(merkezi uydu ve TV+) rate değerleri farklı olduğu için özellikle farklı kanallarda gezinmeye başladım. Ancak her birinde gördüğüm şey benzer idi, yani TV görüntüleri işlemekte gerçekten başarısız idi. Spesifik örneklerle devam edeyim:- hareketli sahnelerde görüntü yeniden sabitleninceye kadar hicbirsey göremiyordum, yani çamur gibiydi
- görüntü sabit iken ve foto vb. varken harika bir görüntü elde ediyorsunuz, ancak önce bi işliyor ve yaklaşık yarım saniyede net hale geliyor ekran(eski nesil ekran kartı ile bilgisayarda foto bakarken netleşmesi için bekleme etkisi gibi)
- yukarıda söylediğim şeyi videoda yaptığını düşününce ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. videoda görüntü ekrana geliyor ve TV bunu işlemeye çalışırken geç kalıyor ve yeni görüntü geliyor, ve TV bunu işlemeye çalışırken yeni görüntüler geliyor derken hep bi netlik kaybı var yani.
Acaba bu olay harici görüntünün yavaşlığı ile ilgili mi diye düşünüp 25 mb fiber internet üzerinden 4K videolar izlemeye başladım, ancak benzer olaylarla orda da karşılaştım:
- bir manzara izliyorum mesela, deniz yüzeyindeki dalgalar ( özellikle daha sık olanlar) titriyor ve o bölgede görüntü buğulanıyor
- ayni şekilde kamera hareketi yavaş dahi olsa görüntüde kumsaldaki taşları net göremiyorsunuz çünkü taşlar renk çamur olmuş, yani küçük detayı çok olan sahnelerde saçmalıyor tv.
- Netflix de film izlerken yarı karanlık sahnelerin bitmesini bekliyorsun ki orada ne olduğunu anlayasin
( cümle yukarıdan çok tanıdık geldi dimi )- örneğin power tv kanalında ekranda balon içinde sabit şekilde POWER HITS yazıyor. ışte o balonun kenarındaki çizgide keskinlik yok, parazitli ve girintili çıkıntılı görüyorsun. (öndeki sabit görüntü ile arkadaki hareketli olmasa dahi görüntüyü nasıl ayıramaz anlam veremiyorum)
- filmde aktörün deri ceketi var mesela ve parlak bi yapısı olduğu için bolca ışık yansıyor üzerinden. işte o yansıyan ışığı beyaz noktalar gibi görüyorsunuz, sanki acemi ressam çizmiş gibi. gerçekliğini o kadar kaybediyor ki anlatamam.
- çocuk kanalı izliyorsunuz diyelim, sağ alt köşede çizgi filmin adı sabit duruyor ve siyah ile yazılmış. bizim TV ışığı ve kontrastı ve daha milyon tane artık ne unsur varsa onları ayarlayamadigi için o siyah çizginin etrafına beyaz bir çerçeve çiziyordu. (orjinalinde olmadığını emektardan biliyorum)
- haber izliyorsun ve arkada dönen dünyada noktalar var küçük küçük(beyaz ışıklı). noktalar resmen horon tepiyor arkada, ışık öyle titriyor ki orada neredeyse göz bozacak kadar
- yine aynı şekilde haber izliyorsunuz ve sunucu ekranın bir tarafına dayalı duruyor, arkadaki resmi anlatıyor ve diğer her yer hareketsiz. sunucu hareket ettiği anda onun bulunduğu seviyedeki diğer her yerde titreme başlıyor görüntüde.
- YouTube dan kendi imkanı ile gündem değerlendiren bir insan izliyorsunuz. arka planda kitaplık ve duvar var. görüntüdeki kişi önüne ışık kaynağı da koymuş. düşük seviyeli telefon kameralarında video çekerken hareketli sahnelerde ışık seviyesi sürekli değişir ya aynı ondan yapıyor tv, konuşan kişinin arka plan ışığını bi türlü ayarlayamadi. aynı videoyu başka yerde izledim öyle bişey yoktu.
Butun bunları sanki gücü yetmeyen kontrast ve parlaklık seviyesine çıkmaya çabalamak için yapıyor gibi ancak yazılım ve donanım arasında uyumsuzluk olduğu kesin. Hem görüntü hem de ışık titriyor çünkü. Titremeleri kesmenin tek yolu olarak göz konforu modunu açmayı buldum, o zaman da o harika renklerin hepsi sarının içinde kaybolup gidiyor. Koskoca LG tüm dünyaya panel satarken kendi TV'lerinde hangi model olursa olsun böyle olumsuzluklari barındırmasi kendini ancak yeni çıkmış acemi markalar gibi gösterir diye düşünüyorum. Ne ses ne de görüntüde (en azından işlemede) yıllarca aynı seviyede kalmak en azından önüne nanocell diye yazdığı özellikli gibi görünen TV lere hiç yakışmamış. Belki bu saydiklarimin kusurlu(ayıplı) ürün kategorisinde olduğunu düşünenler olabilir ancak üst modelleri satmak için yapılmış kasıtlı oyunlar olduğunu düşünüyorum ben.
Aklıma başka örnek gelirse eklerim. bunların dışında kumandasına TV+ tanimladiktan sonra TV açılmaz olmuştu, yani TV+ tan enerji gelmeyince TV yi açamıyordum ve kullanmayacak dahi olsam önce TV+'ı, sonra TV'yi açıp sonra TV+' ı kapatmak zorunda kalıyordum ancak fabrika ayarlarına geri döndürünce düzeldigi için onu sorun olarak değil, başkaları da yaşarsa yapsınlar diye not ediyorum buraya.
Ses konusuna gelecek olursak, eskiye göre hoparlöre eklenmiş bi özellik göremedim(dolby atmos yok bu modelde zaten). ses modu seçenekleri birkaç adet artmış sadece. Dikkatimi çeken bişey ise AI SES(yapay zeka ile program türünü tespit edip kendi ayarlıyor) modu oldu. Eski TV mi aldığım zamanlarda AI kavramı cihazlara gelmemiş tabi, orada otomatik diye geçiyordu bu mod. Ben o modu kullanmıyordum çünkü verimli bulmuyordum. Mesela müzik kanalından haber e geçince konuşma sesini manuel olarak haberler modunu seçtiğimiz kadar öne çıkarmıyordu, daha bi ikisinin ortasında bırakıyordu.Tam tersini düşündüğünüzde de aynı durum geçerli idi. Yeni TV de kesin duzelmistir diyerek yaptığım heyecan kursağımda kaldı, çünkü aynı sorun devam ediyordu. Yeni TV de sadece AI modda sesin bası mi yoksa tizi mi artırılsın diye bi secenek sunmuş ama yine de etkili bulmadım.
Ses konusuna deginmisken aklıma geldi, eski TV yi sehpa üzerinde kullanırken çok net ses alıyordum ve çok memnun idim ancak ne zaman ki duvara kaldırdım sesi daha boğuk çıkmaya başladı(duvara monte modunu seçtim oysa). Yeni Nanocell de aynı şekilde boğuk geldi. Mantıklı bir sebebi varsa lütfen bilgilendirin hepimizi.
Sonuç olarak 55 NANO796 modeli benim için hayal kırıklığı oldu ve iade ettim. Ne görüntü ne de ses olarak LG nin aynı noktada kalıp işi tamamen pazarlama stratejisine döndürmesi beni ziyadesiyle üzdü. Ha bu ürün Nanocell grubunun başlangıç modeli sonuçta, bunları beklememeliydin diye düşünenler olabilir aranızda. Ben öyle düşünmüyorum, madem LG bu seriyi en iyi serimiz diye çıkarmış, bunun en alt modeli dahi UN modellerinden iyi olmalı idi.(Bu arada nanocell olmayıp da bundan daha yüksek fiyata satılan UN modelleri neden var mesela? Kullanıcıların en iyi renkleri görmek istemeyip A7 görüntü işlemcisi barindirmasini istediğini mi düşünmüş LG UN8... modellerinde örneğin? Bu ne perhiz ne lahana değilse nedir sebebi
) Aslında bu hüsranın altında 6 yıllık arada olmasını beklediğim gelişmelerin olmamasi idi. Yani diyeceğim eski tarz bi TV den bu modele geçen sıradan bi kullanıcı benim hissettiklerimi hissetmeyip bu TV ye aşık olabilir. Bu yorumlar tamamen kisiseldir ve TV yi almadan önce benim nette bulamadığım ancak almayı düşünenlerin görmesini istediğim ayrıntılar idi kendi gözümden.Şimdi okuduğum yorumlara istinaden Samsung tv lerin ayar ile LG gibi doğal görüntü verebileceğini savunanlara istinaden Samsung 55/58 Q60T modellerine yöneldim ancak anlamadığım şey o modelin 58 inç boyutunun 55 e göre neden daha ucuz olduğu. Acaba sadece tutulma oranı ile mi ilgili yoksa panel yada başka donanimlarda fark var mı merak ediyorum doğrusu. Diğer taraftan o modelin o paralara değip değmeyeceğini kestirmeye çalışırken sorunlu da olsa Philips 55PUS7805 modelini 5 bin civarı gibi çok daha uygun bir fiyata mi alsam diye aklım karışmıyor da değil
en azından iade prosedürü kolay olan bi yerden satın alırım ve sorun olsa dahi iade süreçleri derken 2021 modelleri görmem için bana zaman kazandırır bir taraftan da baktığım her yerde VA panel yazarken birileri IPS panel demişti o model için, doğruluk payı var mıdır onu da bilmiyorum.Başka tavsiyesi olan varsa zevkle okurum
Bu arada gereksiz olabilir ama bi detay daha vereyim : Eski tv yaklaşık 6 cm kalınlığı, ince çerçevesi ile arka kapağının metal olması ve plastik kısımlarının kaliteli ve gri renkte olması ile duvarane kadar yakışıyorsa NANO796 9 cm kalınlığı ve nispeten daha kalitesiz komple plastik çerçevesi ile bir o kadar hantal duruyordu. ( hele o öndeki o panel kenarlarındaiki çerçeveler neydi öyle, nerdeyse yarım cm önüne çıkıyordu ekranın)
