AŞI NEDİR NE DEĞİLDİR?

RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
Doğduğumuzdan beri aşı oluyoruz ama acaba gerçekleri biliyor muyuz? Dünyadaki en büyük rant tıp alanında dönüyor. Emperyalizmin egemen olduğu dünyada, herkes Kapitalizme hizmet ettiğine göre, bazı gerçekleri bilmemiz gerekir. Bu iki videoyu da dikkatle izlemenizi öneririm...



 
M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
8 Milyar nüfusa doğru emin adımlarla koşan insanoğlu zaten kendini yer bitirir. Tedavi alanını ele geçirmelerine gerek yok.

Şuan inanılmaz konfor içerisindeyiz, hayatlarımız ile oynamak isteseler bunun çok daha basit yolları mevcut.

Emperyalizm kötü bir şey değil. Hiç bir sektör alanında buna sağlık da dahil "Meleklik Görevi" üstlenilmez,

Tabii ki %50 insanoglu icin %50 para kazanmak için yapılır yapılacak. Buna rant denmemeli.

Rant bizim laz muteahitlerin dere yatağına yaptığı apartmanlara denir :).

Bugün kullandığımız hemen her bir şey emperyalizme ait. G.tümüzde ki telefondan tutun da emperyalizme yani batıya ait. (asya toplumlari da artik bence bir emperyalizm) Dünya da toplumlar ikiye ayrıldı bile.

1 - İşe yarayanlar
2 - Bir boka yaramayanlar.

8 Milyonluk bir İsviçre 1.5 Milyar nüfuslu Hindistan dan daha çok katma değer üretebilir halde. Eğer 1.5 Milyarlık hindistan yerinde sayıyorsa maalesef bu Dünya da yeri yok. Buna türevleri de dahill. Bakmayacağı & Bakamayacağı çocuğu yapmayı marifet sanan insanoğluna bu kadar konfor - imkan fazla bile.

Son 100 Yılda ortalama yaşam ömrü inanılmaz arttı. Bunu aşı çalışmalarına borçluyuz...

Lütfen komplo teorilerine aldanmayın. Yabancıların abdurrahman dilipak'ı erol mütercimler'i bu video da ki şahıslar.

At kafadan tutarsa ne ala...
 
Son düzenleme:
Ömer Çolak Çevrimdışı

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,051
29
Açıkçası aşı çalışmalarının insanlar için faydalı olduğuna dair oluşturulmaya çalışılan şüphelerin benim gibi doğadaki fazla insan nüfusunun elenmesini isteyenler tarafından uydurulduğunu düşünüyorum.

Ara sıra çok fakir ülkelerden belgeseller izliyorum. Her ailede 7-8 çocuk. Kaç çocuğu olduğunu bilmeyen aileler bile var. Çok sevdiğim Bill Gates bu halklara aşıları ve tedavileri götürerek iyilik yaptığını düşünüyor. Ama bence o çok masum gözüken çocuklar da çok masum değil. Neticede onların anneleri de babaları da zamanında çocuktu.

Her hayatın kurtarılmaya değer olduğuna inanan insanları eleştirmiyorum. Belki benim kalbim o kadar temiz değildir. Ama ben kendimi gerçekçi görüyorum sadece.

Bu topraklarda bizden sonra yaşayacak insan sayısının bizlerden fazla olmaması gerektiğine inanıyorum. Tabiki bir de o insanların bizim bu gün yaşadığımız kadar sağlıklı ve bol kaynaklarla yaşayabilmesi gerektiğine. Ama bu kontrolsüz nüfus artışı bunun en büyük düşmanı.

Kontrolsüz nüfus artışının da en büyük dostu bu ilaç firmaları. Yaratan tarafından oluşturulmuş bu evrim algoritması “kusurlu” genlerin elenmesi üzerine kurulmuş. Ancak biz pek uzak olmayan yakında organları bile yazıcıda üretebiliyor hale geleceğiz. Ortalama yaşam ömrünü 100 yılın üzerine çıkaracağız.

Ben aşıların ve ilaçların üzerine uydurulan bu komplo teorilerinin benim gibilerin görüşüyle oluştuğuna eminim.
 
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
Bu videoda Bilgehan Bilge'nin söylediklerini dikkatlice dinleyin. Burada tartıştığımız her şeyin cevabı var.
 
Son düzenleme:
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
8 Milyar nüfusa doğru emin adımlarla koşan insanoğlu zaten kendini yer bitirir. Tedavi alanını ele geçirmelerine gerek yok.

Şuan inanılmaz konfor içerisindeyiz, hayatlarımız ile oynamak isteseler bunun çok daha basit yolları mevcut.

Emperyalizm kötü bir şey değil. Hiç bir sektör alanında buna sağlık da dahil "Meleklik Görevi" üstlenilmez,

Tabii ki %50 insanoglu icin %50 para kazanmak için yapılır yapılacak. Buna rant denmemeli.

Rant bizim laz muteahitlerin dere yatağına yaptığı apartmanlara denir :).

Bugün kullandığımız hemen her bir şey emperyalizme ait. G.tümüzde ki telefondan tutun da emperyalizme yani batıya ait. (asya toplumlari da artik bence bir emperyalizm) Dünya da toplumlar ikiye ayrıldı bile.

1 - İşe yarayanlar
2 - Bir boka yaramayanlar.

8 Milyonluk bir İsviçre 1.5 Milyar nüfuslu Hindistan dan daha çok katma değer üretebilir halde. Eğer 1.5 Milyarlık hindistan yerinde sayıyorsa maalesef bu Dünya da yeri yok. Buna türevleri de dahill. Bakmayacağı & Bakamayacağı çocuğu yapmayı marifet sanan insanoğluna bu kadar konfor - imkan fazla bile.

Son 100 Yılda ortalama yaşam ömrü inanılmaz arttı. Bunu aşı çalışmalarına borçluyuz...

Lütfen komplo teorilerine aldanmayın. Yabancıların abdurrahman dilipak'ı erol mütercimler'i bu video da ki şahıslar.

At kafadan tutarsa ne ala...
Katılmamak pek mümkün değil. Bir boka yaramayan o kadar çok var ki... Öğrencilerime bazen kızdığımda şunu söylerdim: Sorun sizde değil. Önce ana-babalarınıza bir araba sopa atmak lazım... Ama şu son yıllarda yaşam süresinin aşı çalışmaları nedeniyle arttığına pek katılamıyorum. Eğer kirletilmemiş hava ve kirletilmemiş, yeterli ve sadece gerekli gıda olsaydı, bizler bundan daha uzun süre yaşardık. Örneğin hiçbir yönden sağlık getirisi olmayan şeker niye yaratıldı ve alıştırıldık ki... Çok olmadığı sürece içki belki biraz yarayabilir ama sigara olmasaydı, kendi ümmin sistemimiz bir çok hastalığın üstesinden gelebilecek durumda aslında.
 
Ömer Çolak Çevrimdışı

Ömer Çolak 

Süper Üye
17 Tem 2021
1,051
29
kendi ümmin sistemimiz bir çok hastalığın üstesinden gelebilecek durumda aslında.
yok hocam pek de öyle değil. Bizim antivirüslerin tüm virüsleri güncelleme yapılmadan engelleyeceğine inanan insanlar da var.

Daha son yüzyıla kadar vebadan insanlar ölüyordu. Cengizhan veba ile kimyasal saldırı yapıp kazanılamaz savaşları kazanmıştı. Bu gün veba halen var ama tedavisi hiç dert değil. Bir kutu antibiyotik yetiyor.

Bu gün immun sistemimizin pek bir hastalığa çare olmadığı zaten aşikar. Ama bizim yaşam süremizin artması ve çocuk ölümlerinin yok seviyelerine azalmasını hele ki bunca hava kirliliği ve kanserojen maddelerdeki artışlar varken bir şeylere bağlamak lazım. Doğal olarak en güçlü aday da aşılar ve ilaçlar.

Çok eskilerden tehlikeli bir hastalık bir kabileyi veya bazen bir kavmi komple yok edermiş. Sonra ortadan kaybolur gidermiş. Bu gün sabah uçağa binip uykunuz gelmeden dünyanın en uzak ucuna gidebiliyorsunuz. Hiç bir bağışıklık sistemi bütün hastalıklara aynı anda direnç gösteremeyeceği için günümüz global dünyasında pandemi çok kısa sürede oluşabilir. Bağışıklık sistemimize fazla güvenmemekte fayda var. Hastalıklar tedavilerden daha çok yan etki barındırır.
 
lemon Çevrimdışı

lemon

Aktif Üye
31 Eki 2020
416
38
lisedeyken biyoloji öğretmenimi çok severdim derslerine öyle sıkı hazırlanırdım ki komple kitabı ezberlemiştim. bir gün dünyanın en tehlikeli virüsü sizce hangisidir diye sordu kimse bilemedi tabi. Evet dünyanın en tehlikeli virüsü griptir çünkü gribin bir tedavisi yoktur vücut kendi direnciyle bu virüsü yener. Üretilen , yapılan aşılarında pek bir anlamı yoktur çünkü grip bir canlıdan başka bir canlıya geçtiğinde DNA dizilmini değiştirir yani mutasyona uğrar. üretilen aşı eski mutasyon olduğu için yeni mutasyonu vücuda tanıtamaz ve hastalığa yakalanmaya karşı etkisizdir demişti. kulakları çınlasın canım öğretmenim.
lise 1 biyoloji konu virüsler yıl 2002...
 
eketen Çevrimdışı

eketen 

Süper Üye
26 Haz 2020
1,235
lisedeyken biyoloji öğretmenimi çok severdim derslerine öyle sıkı hazırlanırdım ki komple kitabı ezberlemiştim. bir gün dünyanın en tehlikeli virüsü sizce hangisidir diye sordu kimse bilemedi tabi. Evet dünyanın en tehlikeli virüsü griptir çünkü gribin bir tedavisi yoktur vücut kendi direnciyle bu virüsü yener. Üretilen , yapılan aşılarında pek bir anlamı yoktur çünkü grip bir canlıdan başka bir canlıya geçtiğinde DNA dizilmini değiştirir yani mutasyona uğrar. üretilen aşı eski mutasyon olduğu için yeni mutasyonu vücuda tanıtamaz ve hastalığa yakalanmaya karşı etkisizdir demişti. kulakları çınlasın canım öğretmenim.
lise 1 biyoloji konu virüsler yıl 2002...

Aynen. İnsanlara sorsan 2019 grip aşısı yapacağız grip olmayacaksınız, ne dersin diye en kibarı kafayı mı yedin der. Ama 2019 coronası için yapılan aşıyı 3 te yetmez 5 tane 5 de yetmez 10 tane moduna soktular. Millet de ver kardeş ver, bir doz da babayın hayrına vere bağladı. Bu işte bir terslik yok mu diyenin de ağzına kürekle vuruyorlar. Ruhitan hocamın bahsettiği Dr. Bilgehan, D dimer testini yaptırın, sıkıntı varsa tedbir alın diye yırtınıyor adam, yine küreği yiyor.
 
RUHİTAN Çevrimdışı

RUHİTAN 

Aktif Üye
11 Tem 2021
260
65
yok hocam pek de öyle değil. Bizim antivirüslerin tüm virüsleri güncelleme yapılmadan engelleyeceğine inanan insanlar da var.

Daha son yüzyıla kadar vebadan insanlar ölüyordu. Cengizhan veba ile kimyasal saldırı yapıp kazanılamaz savaşları kazanmıştı. Bu gün veba halen var ama tedavisi hiç dert değil. Bir kutu antibiyotik yetiyor.

Bu gün immun sistemimizin pek bir hastalığa çare olmadığı zaten aşikar. Ama bizim yaşam süremizin artması ve çocuk ölümlerinin yok seviyelerine azalmasını hele ki bunca hava kirliliği ve kanserojen maddelerdeki artışlar varken bir şeylere bağlamak lazım. Doğal olarak en güçlü aday da aşılar ve ilaçlar.

Çok eskilerden tehlikeli bir hastalık bir kabileyi veya bazen bir kavmi komple yok edermiş. Sonra ortadan kaybolur gidermiş. Bu gün sabah uçağa binip uykunuz gelmeden dünyanın en uzak ucuna gidebiliyorsunuz. Hiç bir bağışıklık sistemi bütün hastalıklara aynı anda direnç gösteremeyeceği için günümüz global dünyasında pandemi çok kısa sürede oluşabilir. Bağışıklık sistemimize fazla güvenmemekte fayda var. Hastalıklar tedavilerden daha çok yan etki barındırır.
Tamam ama anlaştığımız bir durum var. Ben tedaviden değil, aşıdan bahsediyorum. Vücut bir şekilde halleder deyip tedavi olmayalım demedim ki. Ben kızamıktan tutun da Kızıl'a, Sarılığa kadar hemen hemen çoğu hastalığı geçirdim. Artık günümüzde, başta antibiyotikler olmak üzere çok kuvvetli tedavi yolları var. Ama beslenmemiz o kadar kötü ve doğal olmayan o kadar çok gıda alıyoruz ki... Seninde söylediğin gibi, başta kanserojen gıdalar. Kaç tane gıdada emülgatör kullanıldığını biliyor musun? Diş macunlarındaki flörür'ün ne yaptığını biliyor musun? Yıllarca hepimiz, çocuklarımız da dahil kullandık. Aslında bir çok hastalığı geçirdiğimizin farkına bile varmadan kimbilir vücudumuzda hangi bakteri ve virüsler dolaşıyor. Vebadan insanların öldüğü dönemleri iyi araştırırsan, yetersiz ya da dengesiz beslenmenin yoğun olduğu, hijyenin olmadığı yıllardır. Tabi din yüzünden tıbbın gelişemediği yıllar aynı zamanda. Vücudumuz ateşlendiğinde, hemen ateşi düşürmenin yollarını ararız, değil mi? Oysa vücut ateşlendiğinde, mikropla savaşmak için antikorlarımız beş kat fazla hızla çoğalır. Sekiz saatte bir mukoza hücrelerini yenileyen tek organımız midedir ama özellikle yaşlılıkta fazla ilaç kullanmaktan dolayı mide koruyucu alarak resmen o hücreleri sıvayarak zarar veren de biziz.
 
Umut Barış Çevrimdışı

Umut Barış 

VIP
Top Poster Of Month
23 Kas 2017
20,969
Eğer kirletilmemiş hava ve kirletilmemiş, yeterli ve sadece gerekli gıda olsaydı, bizler bundan daha uzun süre yaşardık.
Kısmen doğru ama genetikte oluşan hatalar ve doğa ile yaşanan temas da hastalıkların bir parçasıdır.
X bölgesindeki bir hastalığın tüm dünyaya yayılması da bunun bir örneğidir.
X bölgesindeki bir kuşun Y bölgesinde kendisine yaşam alanı elde etmesi de bunun bir örneğidir.
İstanbul'daki bir bölgede yurt dışından getirtilip, evden kaçan & salınan papağanlar kendilerine bölge edinmiş durumda ve o bölgenin asıl kuşları da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Hadi ayıkla pirincin taşını.

Bilim insanlarına güvenmekten başka çaremiz yok maalesef.
Çünkü bir çoğumuz toplumdan tamamen izole olabilecek kadar güçlü imkanlara sahip değil maalesef.
Belki dağın başında, toplumdan kopuk yaşayan bir insan bu virüsten etkilenmeyecektir ama ilk temasında da muhtemelen ölüp gidecektir.

Önemli olan bilimin de denetlenebilir olması.
Yani bu denli zor bir konuda kazanılacak para belki büyük ama kimse sadece para için böyle bir yükün altına girmez.

Öyle olsa müteahhitlik yerine virologluk vs meşhur olurdu.
 
A Çevrimdışı

aeronics 

Süper Üye
15 Kas 2020
590
45
Kısmen doğru ama genetikte oluşan hatalar ve doğa ile yaşanan temas da hastalıkların bir parçasıdır.
X bölgesindeki bir hastalığın tüm dünyaya yayılması da bunun bir örneğidir.
X bölgesindeki bir kuşun Y bölgesinde kendisine yaşam alanı elde etmesi de bunun bir örneğidir.
İstanbul'daki bir bölgede yurt dışından getirtilip, evden kaçan & salınan papağanlar kendilerine bölge edinmiş durumda ve o bölgenin asıl kuşları da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Hadi ayıkla pirincin taşını.

Bilim insanlarına güvenmekten başka çaremiz yok maalesef.
Çünkü bir çoğumuz toplumdan tamamen izole olabilecek kadar güçlü imkanlara sahip değil maalesef.
Belki dağın başında, toplumdan kopuk yaşayan bir insan bu virüsten etkilenmeyecektir ama ilk temasında da muhtemelen ölüp gidecektir.

Önemli olan bilimin de denetlenebilir olması.
Yani bu denli zor bir konuda kazanılacak para belki büyük ama kimse sadece para için böyle bir yükün altına girmez.

Öyle olsa müteahhitlik yerine virologluk vs meşhur olurdu.
Atatürk Havalimanı'nda ithal edilmiş papağanların transferi sırasında TIR E5'te kaza yapmıştı diye hatırlıyorum. Bahçelievler'de martı ve kargaları kovalıyor manyaklar :) Karga ve martılar bunlara bulaşmıyor. İşin ilginci papağan tropik bir canlı olmasına rağmen kaç kış geçirdi ve kaç kar geçirdi saymadım bile.
 
M Çevrimdışı

Muratti 

Süper Üye
14 Ocak 2018
573
Atatürk Havalimanı'nda ithal edilmiş papağanların transferi sırasında TIR E5'te kaza yapmıştı diye hatırlıyorum. Bahçelievler'de martı ve kargaları kovalıyor manyaklar :) Karga ve martılar bunlara bulaşmıyor. İşin ilginci papağan tropik bir canlı olmasına rağmen kaç kış geçirdi ve kaç kar geçirdi saymadım bile.
"Benim gariban simit peşinde koşan kuşlarıma saldırdılar"

Hahaha
 
lemon Çevrimdışı

lemon

Aktif Üye
31 Eki 2020
416
38
Aşılar ve antibiyotikler bulunmadan önce ortalama insan ömrü 40 yıl bulunduktan ve geliştikten sonra 80 yıl, benim için başka kritere ihtiyaç yok, saygılarımla.

images---2022-01-20T070725.764.jpg

aklıma Nazım Hikmet şiiri geldi :)
 
Geri
Üst Alt